Hele bu gözlerim bir görsün seni
Sana sitem dolu bakayım da gör
Neden aramadın sormadın beni
İçine bir yara açayım da gör
İstemem olmasın gününde karan
Murada ermesin o seni saran
..
Ben eski çağların yalnızıyım
Benim hüznümü paylaşmak için denizlerim
Düşüncelere dalmak için yüzyıllarım var
Karanlıklarım var seherlere varacak
Sigarasız tütünsüz yollara vuracak yalanlarım ve hayallerim
Ve akşamüstleri yorgun
Gündönüşü göçlerim var
..
bir yağmur vakti
çilesini tamamlar
yer ıslak gök ıslak
gözler ve gönüller ıslak
heyecan
sitem yüklü bakışlarla
..
Bugün bayram günü, bağrım yanıyor
Gözlerim yollarda seni arıyor
Herkes sevdiğini, bulmuş sarıyor
Benimse yollarda kaldı gözlerim
Kışlalarda bayram zordur askerim
Mektubunu açmış okuyor erler
..
Toparlan gidiyoruz
Bir parça sitem koy yüreğe
Bir parça pişmanlık
Sorma
Hicranın mecraını sorma
-geldik mi yedi rengin büküne
..
Mevlam alnıma yazıyı
Böyle kara yazmasaydı
Bükülmezdi bileklerim
Bu naçarlık olmasaydı
Güller içinde dikenim
Garip kaldım çoktur derdim
..
Hangi yana baksam, bir çiçek, bir güzel gülümsüyor,
Çizgiler ne denli karışsa da, o yazgı hüküm sürüyor...
Sanıyorum ki, içimden geçenler alnımda görünüyor,
Gülsem de yüzümde, çizgilerden bir elem süzülüyor...
Gizlemek gelmiyor elimden, tüm gizler aşikâr oluyor,
Gözleri üzerimden ayrılmayan, bir güzel şikâr oluyor,
..
Kötü kaderimle, kara bahtımla
Kırıldıklarıma sen de dahilsin
Bana sırt çeviren tüm dostlarımla
Darıldıklarıma sen de dahilsin
Aşkına inandım, yoktu emsali
Herşey bir hikaye, sevgi masalı
..
Ağır ve soğuk bir şeyler yutuyorum,
Doğrularak akıyorum kan ve barut arasından
Anlat bana usta:
Küçük bir sitem sesi mi deşiyor çığlıklarımı
Hangi dilde yağar yağmur ak saçlarıma?
..
Beni sarp dağlara çıkmaz yollara
Gönderdin ardımdan gelmedin GÜZEL
Şafaksız geceler, yaş dolu gözler
Arkadaşım oldu bilmedin GÜZEL
Dağa, taşa sordum: "vefasız" dedi
Kurda, kuşa sordum: "insafsız" dedi
..
DAHA İYİ
Ne olur sitem kar olma sevdiğim
Bağrıma hançeri sok daha iyi
Gönlümde goncasın solma sevdiğim
Beni kor ateşte yak daha iyi
..
Yüreğimi eriten ilk ve teksin sen
Sensizken aciz devaya muhtaç bir beden
Vucudum titrerken en derinlerinden
Hüznüm ıstırap oluyor, büyüyor her dem.
Zaman olmuyor’ki kederime merhem
Hislerimin tarifi münferit bir özlem
..
Duydum'ki evlenmişsin
Yaşla doldu gözlerim
Hancer girdi kalbime
Acınacak haldeyim
Yüreğimde acılar
Bitmez oldu sancılar
..
-Çiğdem’e-
Yine bir eylül bozgunu yüreğim
Yağmur saçlım gider olmuş bu ilden
Odalarda kokusu dolanır hala
Duvarlarda resimleri
..
Artık çok geç kaldık sevgilim
Sabahları aynı yataktan uyanmak
Geceleri aynı yastığa baş koymak
Yahut bir bardak suyu birlikte içmek gibi ne bileyim
Yıllardır ayrı şehrin sabahlarında uyanıyoruz
Senin ve benim yıldızlarımız ayrı ayrı göklerde
Bizim olmayan çocuklarımızın üzerlerini örtüyoruz
..
ELVEDA
Acıtsa da sözlerin yara derin kanamıyor
İnsan Sevince istese de bırakamıyor
Yüreğe kazınmış bir kere çıkmıyor
Hadi çık git kapı orada gideceksen!
..
Çekil önümden dünya
Bir toprak yolsun sokağımda
Ki yorgun bile sayılmazsın
Parfümünü tazeler durursun çiçeklerinle yağmurlarınla
Güneşin kurutur dudaklarımı
Yuvarlanır yuvarlarsın gözlerime yıdızlarını
..
İnsan nasıl muhtaçsa kanarak su içmeye
Öylesine muhtaçtır, sevilmeye ve sevmeye
Dünya nasıl muhtaçsa yaşanan her günün dönmesine
İnsan da öyle muhtaçtır mutlulukla gülmeye...
Dostlar korumaz bizi, atar yaban ellere
Yalan dolan dolanır, 'Canım' diyen dillere
..
Yalnızım bu şehirde
Sokaklar sessiz sakin
Kimsecikler yok ortalıkta
Işıklar bile eskisi gibi yanmıyor
Sanki kuşlar küsmüş bana
Bu şehir dar geliyor şimdi
Sensizlik zor geliyor bana
..
Bir çok kez zamanla yarışır
zamana sitem ederiz
günü kurtarma telaşında
bizde bir şeylerin iyi gideceğine inanır,
ve hatta tüm beklentilerimizi zamanın
acımasız boşluğuna bırakırız
dönüp geriye baktığımızda
..