Duyduğun her yerde beni hatırla
Bu benim şiirim bu benim şarkım
Dinle ki kanatsın o taş kalbini
Bu benim şiirim bu benim şarkım
Yabancı kollarda gezip durdukça
Başını yastığa koyup daldıkça
..
Aman felek yandım senin elinden
Bu garip gönlüme ah ü zâr gelir
Ah ettikçe karlı dağlar iniler
Haber aldım kervan ile yâr gelir
Şahin gibi gökten turna indirir
İndirir de sînesinde kondurur
..
Bu dünyanın evvelini sorarsan
Allah bir Muhammet Ali'dir Ali
Sen bu yolun sahibini ararsan
Allah bir Muhammet Ali'dir Ali
Tahtını terketti İbrahim Edhem
Süleyman Nebi'ye verildi hatem
..
Benden mi bana bu elem
Aşktan mı yoksa derd ü gam
Bunca bela cevr ü sitem
Bilsem nedendir bilmezem
Canan olursa ger nihan
Kalmaya canda zerre can
..
Seni bekliyordum yağmur, küçük yağmur
Ekinlerim için değil, kendim için
Hani ellerinle bende yeşerttiğin
O yağmur kokulu düşüncelerim için
Bulutlar geçer, o göçebe yürükler
Selam bırakmadan bir yağmur kervanı
..
Sen istedin diye değil seni sevdiğim için
Sen aldattın diye değil ben inandığım için
Karşılık beklemeden, sitem mitem etmeden
Razı olup herşeye, kapris mapris demeden
Sabah akşam gece gündüz hiç şikayet etmeden
Kulun oldum kölen oldum hiç başına kakmadan
..
Çektiğim cevr-ü cefayı
Çekerim senden ötürü
İkrar iman bir olunca
Sen de çek benden ötürü
İkrar imanı güderim
Sensiz alemi niderim
..
Şakı bülbül şakı bahar erişti
Şakıyıp ötmenin zamanı geldi
Kırmızı gül budağına erişti
Koparıp kokmanın zamanı geldi
Benim sevdiceğim gelir naz ile
Bağrımı deliyor sitem söz ile
..
Yürekler vardır ki Devran elinden,
Onlara gam sunulduğunda,
İri güller gibi kan ağlayıp
Sessiz, dünyayı seyrederler...
Yürekler vardır ki onlar,
Kırgınlık ve yalnızlığı tadınca;
..
Meydan mI verirdim bu ayrılığa?
Bilseydim bu kadar zor olduğunu.
Bilseydim dünyanın böyle karanlık,
Bilseydim bu kadar dar olduğunu.
Dilimden sıçrayan bir kıvılcımın
Bilseydim bir anda kor olduğunu.
..
Önde zeytin ağaçları arkasında yâr
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim.
Yâr yoluna dökülmedik dilleri neyleyim.
..
Ben bir aziz değilim, hele gündüz değilim
Attığı her adımda siyah bir iz bırakan
Bir yanında ürküten bir baldıran gövdesi
Bir yanında kederi özümleyen bir lâle
Merhamet sahrasının uyuyan gecesiyim
Bırak da, böyle bitsin bu günahkâr serüven
..
Ala gözlüm senin aşkın ucundan
Oldum âleme intişar sevdiğim
Sitem taşlarını yedim her yandan
Göz yaşlarım akar, taşar sevdiğim
Hüsnünde okudum aşkın dersini
Eynime giydirdin gam libasını
..
Şitâ değil, bahar değil, yaz değil
Bu dîvâne gönlüm gözden yaralı
Tûtî, kumru uçmuş gurbet ellere
Bülbülün yuvası tozdan yaralı
Âşık olanın esrârı duyulur
Mecnun olur Leyla’sına bayılır
..
Kuru lâf ile da‘van var
Sen bir esrara erdin mi
Esrarın eyle aşikâr
Sır içinde sır gördün mü
Boş boşuna çekersin gam
Sabrın var mı olsa sitem
..
Hayata atıldın, geçti
Her mihnetin Yusuf Çavuş
Dostların memnun ediyor
Nezaketin Yusuf Çavuş
Dilinde vardır Hak virdi
Sen de mi çektin aşk derdi
..
Sitem taşı değdi bana bunca yıl
Çektim çilesini ben yana yana
Derûnum dolgundur, gözyaşlarım sel
N’ola gelmeyeydim işbu cihâna
Âşık mâşukuna olur tiryâki
Ar bilmez, hem olmaz kimseden paki
..
Âşıkım, başımda savrulup esen
Cünûn ikliminin bir hevâsıdır
Kalbimden yarattım sevdalımı ben
O, aşk cennetinin ilk Havvâ'sıdır.
Önünde nebiler günahkâr olur
Bedbahtlar aşkıyla bahtiyar olur
..
Ne yapsam dönüp dolaşıp sana geliyorum
Avuçlarımda ateş, gözlerimde sitem
Ve hep o şarki dudaklarımda belli belirsiz
Ne yapsam, neyleysem, ne söylesem
Değişen sadece ellerim, gözlerim değil
Ayakkabım, gömleğim, boyunbağım, elbisem
..
Bağırırlar şaire:
'Bir de torna tezgâhı başında göreydik seni.
Şiir de ne?
Boş iş.
Çalışmak, harcınız değil demek ki...'
Doğrusu
bizler için de
..