Karanlık gece yol almış şafağa doğru,
Devri alem ediyor insanın şanına.
Dünyalık derdimi bir kenara koyup,
Seyre daldım seher yelini beklerken.
Yıldızlar parladı birbirinde uzakta,
Sitem ederek haber saldı sılaya,
Ey insan diyor! ! !
Gönül deryanıza neler edersiniz?
Bülbül’ü kovup baykuşları seçtiniz,
Görkemli evinizin içi harabe,
Bağlarınız bozuldu hiç mi görmezsiniz?
Sağa sola bakındım kimseler yoktu,
İnsan aradım paylaşanım yoktu,
Ağlayıp sızlandım rahmet bulutuna
Meğer kayıp şehirlerin esrarı çokmuş,
Sitem ettim kaybolup giden dostlara,
Ey bülbüller dedim nerelere gittiniz?
Bağlar bozuldu hiç görmezsiniz!
Perdeli köşlere mühür vuruldu,
Gaflete daldılar neden gelmezsiniz?
Latif rüzgar neden esmezsin?
Selamet içinde hiç gelmezsin!
Kasırga gelip öfkeyle vurdu,
Perişan olduk hiç bilmezsiniz,
Temiz ırmak nereye koşarsın?
Kurumuş toprağa neden akmazsın?
Gülizar olmamış mana yurduna,
Dikenlik kalacak neden çoşmazsın?
Hüthüt kuşu nerelerde uçarsın?
Bizim diyarları neden bulmazsın?
Gönül sarayının taht’ı çalındı,
Sultan Süleyman’a haber salmazsın.
Mübarek kandille uyanmış bağlar,
Nakışsız kaldı bizim diyarlar,
Zahmetsiz topraklar çorağa döndü,
Ne güller açıyor nede reyhanlar.
Seher vakti öten garip bülbül,
Asmam ağlıyor gelmedin bu gün,
İlahi aşk'ın ateşiyle yanar,
Muhabbet diliyor şikayetçi gönül.
Ey aşk’ın kadehini Leyla’da gören,
Hasretlik şarabını çöllerede içen,
İlahi sırrın cemalini gördün,
Ama,gönül kalmadı mecnuna dönen.
Ey,,mana yurduna gönül verenler,
Muhammed’in(sav) yolundan Hakk’a erenler,
Harflere bakan manaları görmüyor,
Dilden gönül’e açılmıyor perdeler.
31ekim 2008
Kayıt Tarihi : 31.10.2008 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirimde yıldızları sahabelere,bulutu mürşide benzeterek yazmaya çalıştım
Muhabbet diliyor ,hasret gönül.
Ey aşk’ın kadehini Leyla’da gören,
Hasretlik şarabını çöllerede içen,
İlahi sırrın cemalini gördün,
Ama,gönül kalmadı mecnuna dönen.
mübarek olsun kutlu yol sana
engel tanır mi özünden seven..
enginyürekli dosta
sevgiler..saygılar..
sitem etme dostlara
yanlış yapanlar sana
dostun olamaz dost...
göl olma deniz varken
duaya razı olma himmet varken..
gönüller muhabbetle coşarken
ne olur sitem etme dostlara
güzel dost..
Hüthüt kuşu nerelerde uçarsın?
Bizim diyarları neden bulmazsın?
Gönül sarayının taht’ı çalındı,
Sultan Süleyman’a haber salmazsın.
=ÇEŞİT ÇEŞİT=
Süleyman diliyle yedi iklime,
Uçur hüthüt’ünü sal çeşit çeşit.
Cümle varlıkları sorup fikrine,
Onlardan haberi al çeşit çeşit.
Bilinmek isteği muradı Hakmış,
Bunca sıfatları Zât’ı donatmış,
Her şeyi zıddıyla çift çift yaratmış,
Hâlik’ı mâhlukta bul çeşit çeşit.
Hiçbir şey bir başka,şeye benzemez,
Şu gerekli,bu gereksiz denemez,
Herkes okuyamaz,herkes bilemez,
Zarfın üstündeki pul çeşit çeşit.
Acılar,hüzünler,neşeler,zevkler,
Aşkı taşıyacak bir gönül bekler.
Tohumlar,çiçekler,kokular,renkler,
Hikmet toprağında dal çeşit çeşit.
Karada,denizde,gökte ne varsa,
Hayvanlar,insanlar her nekadarsa,
Bilmeyen öğrenir,bilen ararsa,
Allah’ı izhara kul çeşit çeşit.
Şeriat,tarikat,dinler,mezhepler,
Hakikat,marifet,yüce talepler,
Bir sebep içinde bütün sebepler,
Nokta’yı Kübrâ ya yol çeşit çeşit.
Varlığın mimarı nerede saklı?
İnsanın hayretten şaşıyor aklı,
Usta aynı usta,ürünler farklı,
Hakikat dilinden “OL”çeşit çeşit.
Yaralım sıkışıp kalma köşeye,
Anlayarak bir bak hemen her şeye,
Sevince kedere derde neşeye,
Ağla çeşit çeşit gül çeşit çeşit
« Önceki Şiir Sonraki Şiir »
TÜM YORUMLAR (9)