Gökyüzü arapsaçı ve homurtulu
kuşlar dane arıyor apartman boşluklarında
gagalarında hüzünlü cılız muştular
bahçede zakkum ağacı ölüm orucunda
zulüm iyilik kervanlarının yol keseni
bir devenin hörgücünde tükenen iksir
özlem gittikçe uzaklaşan bir vaha
haramiler yurdunun bitmez tükenmez serabı
güneş her sabah yalım kılıç süvari
yıldızlar salkım saçak döküyor aydınlığı
çilekeş ruhların mehtap karanlığı
gidenler elvedasız mezartaşsız kuytularda
görünmez düşmanlarla kuşatılmış dört bir yanımız
topsuz tüfeksiz silahsız...
Ahmet Arif'in "dört duvarı"bu olsa gerek
tecritteyiz aldığımız ceza belli değil
tutuklular ülkesinde özel tutukluyuz
savcı yok,hâkim yok beratımız belli değil
bir pencere önünde bekleyen umut gibiyiz
bahara susamış ruhlarımızla...
Kudurmuş insanlığa bu ceza az bile gelir
sandık ki hep bizimdi görünen her şey
kral da biz teba da biz asıp kesen de
görünmez varlıkları es geçen de
gündüzler bizimdi geceleri hep unuttuk
kızıl gözlü yarasalarındı karanlık gece
yıldızların göz kırpmasını bile aqnlayamadık
uyarıldık uyarıldık ama tınlamadık
gökyüzünün homurtularından ders çıkaramadık
gereksiz mahmuzlanan bir ata mahkûmduk
silkelenip atıldık ahlarla vahlarla
şimdi biçareler gibi gemi aramaktayız...
Ahmet TIĞLI 3.03.2020
Ahmet Tığlı
Kayıt Tarihi : 21.6.2023 20:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!