Ayrılığın da sevdadan olduğunu kim söyledi penceremdeki kuşlara?
Vedalaşmak için bekliyorlar beni son ekmek kırıntılarının başında; vedalaşırsam küsecekler, biliyorum...
Ben ise sisli bir Ankara sabahında gözden kayboluyorum sesizce...
Ve Ankara'nın gölgelerinde titriyor dudaklarım, soğuk peronlar üşütüyor yüreğimi.
Bir simidi bile bölemiyor ellerim usulca, incelmiş parmak uçlarım yanıyor bardaktaki çaydan ve kimseler karıştırmıyor artık şekerini...
Ve ben, sisli bir Ankara sabahında penceremdeki kuşlardan uzak sessizce vedalaşıyorum seninle; kuşlardan uzak, sana yakın...
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta