Ayrılığın da sevdadan olduğunu kim söyledi penceremdeki kuşlara?
Vedalaşmak için bekliyorlar beni son ekmek kırıntılarının başında; vedalaşırsam küsecekler, biliyorum...
Ben ise sisli bir Ankara sabahında gözden kayboluyorum sesizce...
Ve Ankara'nın gölgelerinde titriyor dudaklarım, soğuk peronlar üşütüyor yüreğimi.
Bir simidi bile bölemiyor ellerim usulca, incelmiş parmak uçlarım yanıyor bardaktaki çaydan ve kimseler karıştırmıyor artık şekerini...
Ve ben, sisli bir Ankara sabahında penceremdeki kuşlardan uzak sessizce vedalaşıyorum seninle; kuşlardan uzak, sana yakın...
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta