Güneş, bir sabah kemanın ondan daha sıcak olan sesine uyanır. Bahtı için biçilmiş tahtların arayışına doğru, uzun uzadıya yolunu alır.
Sisli puslu bir seyre dalışın adımlarını, parmak uçlarıyla zarifçe yoklar. Sessizliğin sağır edici çığlığına kapanmış tüm kepenkleri dünden aldığı azimle, birer birer açar.
Ufukta yükselen kubbelerin semaya değişine şahit olduğundan beri, tüm gereksiz vazgeçişlerinden uyanmıştır.
Bir çocuğun çıplak ayaklarına, bir ananın feryadına, bir âşığın göz göre göre idamına rağmen, sabırla yeni güne; yanar yanar yanar...
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum