Sisler Ardındaki İhtilâl

Ergün Ucatürk
35

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sisler Ardındaki İhtilâl

-Kadim yurdum Türk Kafkasya’sına…-

I
Arayış zifir, asırlar vermez kalanımı,
Zulmetler Tanrı’nın kula bir armağanı mı?
Bigâne olurmuş baht, kör, Araslardan geçip;
Hak adına taraf, kanı Kafkaslardan içip.
Hürriyetler geldiğince kadimler sırlaşır,
Çare getiremeyen döngüler kısırlaşır.
Alnım, yazıdan da çok uhdeden kırışıklar,
Uyku, düşten ziyade hürriyetten ışıklar,
Biriktirdi acıdan solduğum her nefeste,
Devran vefasızlaşmış, benim ömrüm kafeste.
Bilmezsin bu divanda kimler gürleyip esti!
Cihan kime taç verdi, görmedi hakperesti.
Aydınlık bilmedi talihim, kara gökyüzüm,
Vatanda adından uzak bir garip öksüzüm.
Çağlara sığmamış gururum, unutulmuşum,
Açan bir lâle iken çölde kurutulmuşum.
İsyanlar, isyanlar... Dilim hep aynı haykırır:
Ruhu varlığından hangi bir zincir ayırır?
Hangi gece ukdemdeki sabahı açacak?
Tükenen meşalemin intibahı olacak!

II
Öz içimde işiten onlarca sağırım var,
Hor görülen, kanlar akıtan koca bağrım var.
Kim bilir kaç defa oturup dertleştim Kür’le:
Ağla düştüğün güne, deme vazgeçtim, gürle!
Sen gürleyince hesap kalmayacak mahşere,
Artık iman da edemeyecek silah şere.
Gayri son bulur yâdlık, imansızca neşeyle;
Ey gök, arzum, çek bulutlarımı güneş eyle!
Teessüfler olsun, hakkım yok bir parça kadar,
Oysa sesimden kıta çınlardı arşa kadar.
Uyuyan Türk’üm ben, el olana atılganım.
Dönmedi semadan gözler, sanadır figânım:
Tarih benle başlar, benle biter. Durdur hükmü!
Tek dileğimin karşılığı bu ağır yük mü?
Benim değil, istemem akıbetten vahşeti.
Yadırgıyor gönlüm istikbalsiz maişeti.
Vakitle unutmak: Mazinin sureti nedir,
Yetişecek nesillerin esaretinedir.
Yel yüzüme hür esmedikçe ne yaşarım ben,
Bastığım toprak canı dağlar, yarımşarım ben.

III
Ey yüce kadimim, sensin cennet rehgüzerim,
Kesilsin gövdem çünkü, topraklaşmış üzerim.
Nice rüyalar yeksandır dünkü evlerinden.
Hürriyetim diri iken ülkü devlerinden,
Mürekkebe dengim mi sürgünlerden kafilem?
Beni benden aldı meçhul renklerden ikilem.
Eğilmek rüzgârlara, ateşten mutad olmuş;
Gel gör ki, bu diyarda anca umut ad olmuş.
Yeter! Sök çelengi, artık kavuştuğuncadır,
Dil sustukça değil, konuştuğunca ucadır!
Elbet şafak ayazdan yükselirken sırtına,
Kopar sır ateşiyle Kafkasya’dan fırtına!
Sabırlar tükenecek takatin doruğunda,
O gün kaybolacağım onun sarhoşluğunda.
İzi kalmaz hicranın da kara dönemin de,
Gülistan yeşerecek buzlu cehenneminde.
Türk’ten tufanlar esip yıkacak kuraklığı,
Cihan görecek cennetin ötesi paklığı.
Ey istiklâl, Kafkas’ta bırak irtihâl aksın!
İhtilâl ile sisler ardından doğacaksın!

Ergün Ucatürk
Kayıt Tarihi : 10.7.2023 14:53:00