Şişenin dibindeki damla gibiyim.
Dibinde durmuş bekliyorum şişenin,
arkadaşlarımın gelmesini.
İncecik boğazdan süzülüp gelen
diğer damla arkadaşa bakıyorum
hem sevinçle, hem kaygıyla..
Umutlarım yeşeriyor yeniden,
yalnızlığıma bir ortak çıktı diye..
Sonra ikimiz beklemeye başlıyoruz
başka arkadaşların gelmesini.
İncecik boğazdan süzülüp gelen
başka damlalar görüyoruz..
Sevincimiz ve coşkumuz artıyor
bir sürü damla olduk artık diye..
Bu defalarca tekrarlanıyor..
Bir damla..
İki damla...
Üç damla...
,,,,
Milyon damla oluyoruz..
Yalnızlığımızı, unutuyoruz.
Hüznümüzü unutuyoruz.
Aynı özümüzü unuttuğumuz gibi..
Artık damla değiliz, bir su deryasıyız
o koca şişenin içinde..
Bekliyoruz, amaçsızca ve umutsuzca
birinin gelip bizi içeceği,bizim benliğimizi
kendi benliğine katarak bizi yok edeceği anı..
Şişenin dibinde sadece iki damla olduğumuz
günleri hatırlıyoruz...
Geç de olsa anlıyoruz..
Damla iken su olmak kolay..
Su iken damla olmak ise sadece bir hayal..
İşte artık yokuz..
Cenk UrasKayıt Tarihi : 9.2.2005 09:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!