Sis ve at Şiiri - Murat Karaosmanoğlu

Bulut inmiş üzerime,
Sis bu, soluk zor,
Bir adım geri atabilirim.
Çünkü gelmiştim oradan,
Bir adım ileri gidebilmek,
Zor olan bu, asıl mesele,
Körüm bulut körü.
Oysa çocukken o beyazlardan hayaller kurardım,
Benzetirdim çokça şeye,
Çoğu güzel, mesela şaha kalmış doru bir at,
Bana gelmekte, dört nala,
Hemen yanından geçen, o kara bulutlar olsada.
Mutluydum, sır aramızda bulutlarla.
Şimdi bir adım atmaya cesaretim yok,
Görmek, büyük mucize.
Fakat duyduğum denizin sesi,
Eğer senin adın ölümse,
Önümdeki set, yıkık kale,
Hissettiğim şu, tek bir adımla yokluğun belirecek.
İçimde tüm savaşçı ruhları, sur yıkan, sur deviren.
Zırhım yıldızlarla dokunmuş, dualarla örülmüş.
Kılıcım bin kere harlanmış,
Bin kere alnımdaki terden su verilmiş.
Ben dövdüm onu, yüreğimin harıyla, ama o hep kınında.
Ey ödünç aldığım nefes,
Gitmek için vermeliyim onu sahibine.
Ya da bir yangılı yanılgı,
Üzme kendini, meleklerin fısıldadığı,
Nefes almayanlar diyarını duymuştum.
Döndüm güneş etrafında
Senden ayrı tam bir yıl.
Yolun içinde, yol gösteren, hazinem.
Siyah yağız atım solumakta,
Ön ayağı ile toprağı savurmakta,
Renkli zırhım, gözlere haram ışıltılarda,
Kın kızıştı, hani benim kansız kılıcım.
Çek be murad, dizginini sal atın,
Denize kaldı, birkaç adım.
Daha sürer mi bu bekleyiş ?
Bir gök gürültüsü ile parladı,
Sağ elim kalktı, zamanı yırttı kılıç.
Baktım yok olmuş son sis.
Görünen sensin sevdiğim.
Deprem derinlerde, testi kurak ve çatlak,
Kırıldı, işte gözyaşlarım.
Her kucaklaşmamızda, sineme geçen kokun,
İşte bu yüzden el ayak çekilince,
Seni düşlerimde koklarım.
Can Ahmed’im, hocam, rehberim.
Al artık beni buradan,
Batmayan güneşlerde,
Kışsız iklimlerde hasbıhal, çok özledim.
Al ki beni götür sevdiğime, hani yanına gönderene.
Söz atacağım zırhla kılıcımı, yine yıldızlar ışıldayacak,
Atımı salacağım benden sonraki yolculara,
Geçmişten, kadim zamanlardan,
Yolcular getirecek yanımıza.
Anlamaz kimse, bir göz kırpış vaktinde,
Kuyruklu yıldızlara bakarken herkes,
Zümrütten daha yeşil yıldızları,
Koyacağım yerine,
Gülümserken sen bana, ben sana......