SİS İÇİNDEKİ AY
Ay düşü görürken/
Koptum kendi kendimden/
Bir başkaydı ay sevişmeleri/
Sokağın sabah serinliğini içime çektim/
Ünledim eskidim kendi sesimde…
Bir yanım ustaydı/
Öteki yanım acemi/
Sıkıntılıydım/
Alay ediyordum kendi kendimle/
Pınar gözlerin kazındı iki gözüme…
Uzun bir gündü/
Kapı eşiğindeydik ikimiz/
Kar havası vardı dışarda/
Üşümüyorduk/
Tenime batırdın tırnaklarını…
Geçtim suyunu koparmış bir dereden karşıya/
Derede renkli bir çakıl taşıydın/
Görkemli bir çam bana baktı/
Ben görkemli bir çama/
Dalgın dalgın akmaya başladık ikimiz…
Bir şeyi biliyorduk da çok biliyorduk/
Çok ağır yükleriyle kalktı bir tren/
Doğu ekspresi boş kalktı/
Vagonlar ayaza kesti şimdiden/
Önce kısa kısa sonra uzun uzun öttü düdüğü…
Yeter dedik tuttuk greve gittik/
Bizi önce alkışladılar/
Sonra daha az alkışladılar/
Kaçıncı gündü alkış sesleri kesildi/
Çıkışımız verildi/
Birer birer muhasebeye uğradık/
Artık işsiz idik kış ortasında…
Başeğmez Donkişotlar gibiydik/
Zaman geç oldu/
Eve gittik/
Lambalar sönüktü/
Üşümüş ve dalgınlaşmıştı bizim ev…
Herkes evlerinin yolunu tuttu/
Dalları kıran kökünden söken/
Bir lodos vardı dışarda…
Düş gezginine benzeyen bir halle
Başıma kaldırdım/
Patiska gibi yırtılmış göğün yüzüne baktım/
Yüreğim ateş gibiydi/
Avuçlarımın içi de…
Sayısız acabalarla kapıyı açtım/
Rüzgârın önünde sürüklenen/
Bir bulutun ucundan/
Dökülecekmiş gibi yere/
Sis içinde duruyordu ay
Ben yine bendim/
Ay yine aydı/
İstanbul’sa İstanbul/
Yaralıydım bir aşk duvarına çarpmış gibi yani/
Sen sağalttın sen emledin yaralarımı…
Kayıt Tarihi : 6.10.2025 14:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!