Bir kumandan geliyor, selâma durun
Fatihlerin soyundandır o gelen
Yedi düvele de eğmedi boyun
Mustafa Kemal’im, gelenler bilin.
Ordular çığ gibi onu izledi
Saz çalarak Hakk ı öven
Dünya için bağrın döğen
Şarap için kula söven
Erenlerin piri olmuş!
Ayet, hadis nedir bilmez
Yavru ceren gibi dağa tırmansan
Şahin gibi som kayada avlansan
Sen de benim gibi candan bağlansan
Bilmem ne olur hallerin senin.
Kuzusuz koyunu çabuk satarlar
Bende nefes bitti, sende de ömür
Ey kaşı kara da, gözleri kömür
Yoksa yüreciğin taş mıdır, demir
İki sual edek, n’olur sevdiğim.
Şal atmış salınırsın karşımda
Taramış saçları da, dökmüş omuza
Soramadım bu gelinin aslını...
Kaynı benziyor da yağlı domuza
Soramadım bu gelinin aslını
Sayamadım al yanakta benleri
Borazanlar ötecek, trampetler vuracak
Bozkurtlarım bugün de yeni vatan kuracak
Sanmalı ki genç kızım, bu zaman duracak
Bugün Yirmi Üç Nisan, kutlu olsun çocuğum.
Al sancağı eline, dolan pazar yerini
Bahar geldi, ağaç yaprak açıyor
Yaşım kırk bir oldu, ömrüm geçiyor
Ezan okunuyor, rahmet saçıyor
Ben âşıkım yaradan’a, hey Yunus !
Tasavvuf ehlinin yolunu bilmem
Beklemezdim böyle sözler
Kora döndü ela gözler
Turşu satar asık yüzler
Yıktın beni hayal dağım
Anlı şanlı bir şey sandım
Al, al mendil almış eline
Meşin kuşak takmış ince beline
Mahzun, mahzun baktı giden geline
Geline de kara gözlü geline.
Mavi pantolonlu, çinli ayaklı
Ağa,beye,benliğede güvenmem
Bir öz var ki o öz beni yaşatır.
Yüce dağlar arkam olsa dayanmam
Bir inanç ki o tutkular yaşatır.
Sen beni anmadın,her gün ağlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!