Hak şehrinde kaybolmuşum,mülhak ım,Vedat' ım.
Şevk-i hüsn oldu gönül baharı,gûş-i hûş açıldı sana yâr-ı cân.
Artık sükût zamanı,ehl-i dil sustu,dinler onu bülbül-i nâlân.
Sırr-ül-esrâr dile geldi, secde etti cümle derviş ile dîde-gân.
Kavuştu nâdimân oldu nûr- efşân,kaldı nâ-çîz bir şeytanı nâ-dân.
Sabâh-ı mahşer örtüldü cehl ile cerire,vardı Cemâl 'e pür-dîlan.
Yürüdü sabûr-âne Mirâc' a,âşık-ı ervâ ya açıldı esbân.
ilk baxışda vuruldum,
gözlerine baxanda men
başın eyib utananda
utanışına vuruldum men
bezen asta bezen yavaş
Devamını Oku
gözlerine baxanda men
başın eyib utananda
utanışına vuruldum men
bezen asta bezen yavaş