Hep karanlığın sırrını çözmek istedim
Arkasında beyazlığın olduğunu fark edemedim
Meğer karanlıklar beyazı kararmaktan ibaretmiş
İnsanın beyazı yalanlarıyla kirletmesiymiş
Bende insanım, yalanlarımı düşündüm
Her yalanımla bir beyazın üstünü örttüm
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu kadar çok ve derin dalış hayranlık uyandırıyor. İnsanlık sorunlarını durup dinlenmeden kendinize dert ettiğiniz için sizi kutluyorum.
'sırrın senin esirindir, onu söylediğin zaman sen onun esiri olursun.'(HZ.Ali)
kutlarım.....
Anlamlar sıra boyu
Yalanlarım kop koyu
Her koyulukta sırlarım
Ben kendimi sınırlarım
kutluyorum.....susmasın kaleminiz.
Sırlar elbette saklanmalı kutlarım hemşerim selam size
Şiirinizi
begeniyle okudum
Yürünecek daha çok yolunuz var Dost.
Sırlarınız da o yolllara koşut çoğalacak demektir..
Bir başka gün onları da yazarsınız.
Esenlikle.Nicelerine.
Kutluyorum.
Evet,hayatımızın bir parçası yalanlar..tebrik ederim ..
yalanın her türlüsüne karşıyım ama yalan söylemedim dersem bu en büyük yalan olur.
bu şiir çok insana zaman zaman yalan söylediklerini itiraf ettirecektir.
kutlarım dostum.
sayılarımla:
rr.akdora
Beyaz ya da pembe yalan dediğimiz yalanlar bazen beyazın üstüne kara gelmesini engelleyen barikatlar da olabilir.
Kaleminizi kutluyorum sayın Mehmet Çoban...
Tebrik ve teşekkürler..
Fıtratta yalan yoktur; ne
dediyse doğrudur. Çekirdeğin
lisânı meyl-i nümüvv der: 'Ben
sünbüllenip meyvedar.' Doğru çıkar beyânı.
Yumurtanın içinde, derin derin
söyler hayatın meyelânı ki, 'Ben
piliç olurum; izn-i İlâhî ola.'
Sâdık olur lisânı.
Bir avuç su, bir demir gülle içinde
eğer niyet etse incimad, bürûdetin zamanı.
İçindeki inbisat meyli der: 'Genişlen!
Bana lâzım fazla yer.' Bir emr-i bîemânî.
Metîn demir çalışır, onu yalan çıkarmaz.
Belki onda doğruluk, hem de sıdk-ı cenânî,
O demiri parçalar. Şu meyelânlar bütün
birer emr-i tekvinî, birer hükm-ü Yezdânî,
Birer fıtrî şeriat, birer cilve-i irâde.
İrâde-i İlâhî, idare-i ekvânî,
Emirleri şunlardır: Birer birer meyelân,
birer birer imtisâl, evâmir-i Rabbânî.
Vicdandaki tecellî aynen böyle cilvedir
ki, incizab ve cezbe iki musaffâ cânı,
İki mücellâ camdır; akseder içinde
Cemâl-i Lâyezâlî, hem de nur-u imânî.
DENİLMİŞTİR.
Muhabbetle selam ederim..
Bedri Tahir Adaklı
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta