Şirkvekilin biri bir köye gider.
Bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görür.
Köylüye sorar; eşeğin boyundaki zil ne işe yarıyor?
Zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum.
Akıllıca demiş.
Peki demiş eşek durduğu yerde başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksınız durduğunu?
Anlayamam dedikten sonra tokat yanıt gelir;
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Tıpkı Nasreddin Hoca gibi,
Önce "tembih", gerekirse biraz "kulak çekme"
Sonra "bardağı" teslim etme,
"Git, doldur öyle getir..."
Bizimkiler seçilene kadar vekil
Sonra "asıldan da beter", her şeyin sahibi sanki!
Tebrikler kıssaya Önder Kardeşim..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta