Şirik Renklerden Beyazın Şiiri, Kırmızıy ...

Kolumdaki saatin pimini çekiyorum,
Zamanı durdurma kastıydı.
İllegal bir eylemdi.

Hüznüm namlusu ağzında bir Pervari gecesi,
Sussam yürek y/anıyor.
Konuşsam beni vuracak.

Ben aşkına güç getirememişken,
Düşüyordum bir anka/nın kan/adından,
Senden, türevden
Param parça oldu uzuvlarım,
Moleküllerime ayrılıyordum.
K-esirlere bölünüyordum,
Ortak bir paydaya niyetlendim,
Oruç gibi,

Mahir bir ölümdü,
Eteğinde ölme zanaatı.
Güneşin doğduğu yerde doymuştuk,
Ac/ımız üşüyordu tir tir.
Bir fahişenin dişlerinde sayıyordum günleri,
Otuz iki/de bitiyordu ömür,

Ben ölmeye yelteniyordum.
Sen ölmekten korkuyordun.

Darağacındaki ip yoruluyordu bedenimi taşımaktan,
Sen yorulmuyordun tabure olmaktan,

Ben cellâdım oluyordum,
Sen ayaklarımı tutuyordun.

Ben gülümsüyordum,
Dar geliyordu her şey,

Sen ellerini uzatıyordun,
Ben ellerimi uzatıyordum,
Ellerinden kayıyordum.

Seni kış gecesi gibi seviyordum,
Kar yağıyordu,
Yaz gibi seviyordum,
İliklerim üşüyordu.
Çelişkiydi bu apaçık
Gözlerinden okuyordum mevsimlerin.

Kolumdaki saati çıkarıyordum.
Yelkov/anın biat/ı çürümüştü.
Pilin çaresizliği değil, akrebe isyandı.

Hüznüm salyaları ağzında bir pezevenk,
Tükürsem kavga çıkar,
Sussam boğulurum.

Aşkımı kütüğüne yaz kadın,
Bağımlılık gibi,
Bağlasın elimi kolumu.
Düşlerine düşeyim,
Gözlerine mesela,
Kirpiklerinin nezaretinde mahkûm,
Hiçbir adli delil bitirmesin infazı.
Bir tire ile ayır ömrümü,
İlk ayraçta sana geleyim,
Aynı cümlede buluşalım,

Mesela sen özne ol,
Ben yüklenirim her şeyi
Sen kapının kolunu tut,
Ben itekleyeyim.
Belki açılır sana gelen yollar.