Sırdan Buluşmalar

Dinlenmek isterse Zihnin hüzünlü bir ninni sükut edebilirim.
Yoruldu aşkın aydınlığı hayatın yoğun maskesinde...
Sükut apartmanının sükut nolu dairesinde sakin sakin sallanan bir beşiğin nazlı bir misafiri olsun hayata açık küçücük penceremden içeri korkmadan süzülen aşkın aydınlığı.
Herşey zıddıyla yaşanıyor hayatta madem
Öyleyse alabildiğine sükutta gizli kocaman bir ikrar olsun ilk kelam.
Ardından beşik diyelim herkes mekanı dar misafiri küçük bilsin.
Mekan da misafiri de olabildiğince özgür ama zıtlıklara mahkum olanların anlayamayacağı kadar sır
Ne kadar özel, mekan ile misafirin sırdan buluşmaları
Anlatılası ne varsa, sükut edildikçe eriyor köpükten zaman gibi
Bütün ağırlıkları yorgunluğun omzuna bindirip, karanlığa giydiriyoruz şimdi yalnızlığın incili kaftanını
Hey yalancı Saadetler! size seferlik hükmü icra edilsin artık,
Hazerde kalan aşkın Yusuf sığınışındaki mukimliği.
Zıddını alan çekilsin, anlamı da anlamlandırdıkları da eş olanların sır dolu saadetlerinden.
Ve biliyor musun Gül kız?
Tabii ki biliyorsun!
Hani hatırlasana seni ilk gördüğümden beri sükut ediyoruz ya
İşte onu kast ediyorum.
Bu beşikte, yeteri kadar anlaşılmadan yukarı doğru geçip gidenler yok gördün mü güzellik.
Geçip gitmiyor hiçbir şey
Herşey eş
Herşey el ele
Herşey sükut sükuta
Hem bunca huzur bırakılır da nereye gidilir
Tam da Yakup gibi beklemek varken di mi ama?
Bu ninninin tercümesi alem i aşktadır
Elinde tek kişilik de olsa; o tercümeyi dinlemeye giden bir davetiye var usulca ellerine titreye titreye bırakılan
Bin sükut teknesine ve sadece yum aşkın bakışlarını
Hadi dinlen ki aşk olsun
Ne dersin denemeye değmez mi?

Ya hu ama sükutu öğrenemedi benim bazı hoyrat kelimelerimin hareketsiz harekeleri
Zabt edilesiler durmuyorlar...
Sükutu öğrenmeden aşk olur mu behey serseriliğim?
A. Ş. K.
Bu harfler Yanyana dizilince, sükut eder cümle cihan
Akıl, terk eder tasını başın
Hey geveze serseriliğim! Sende mukim olacaksa eğer, kaim olmayı bileceksin ki; sana inzal etsin beyyine gibi, ilahi kelam gibi aşk bakışlar
Ama anlıyorum seni, anlıyorum serseri çılgın. Anlıyorum da sükutu öğrendim; anlatıyorum hem de, sen de sükut et ki anlaşıldığımı bileyim.
Bak aramızda kalmalı bunlar!!!
Harflerin el ele tutuştuğunu diyelim sadece aşka...
Sen eğer asalete edeb veremezsen, sana inzal buyurmaz lutf u ilahi bakışları Sükut u Aşkın.

Cihan’ın her anına nazar eden o bakışları misafir etmek haddin midir senin serseri?
Bir sor bakalım evvela.
Dur senin aşktan zelzelen titriyor,
Az bekle ben sorayım diyeceğim ama benim de ferim çekiliyor!
Ama zor değilsin ya, sana yeter
Senin zamanın ruyet i aşk ile oluyorsa
Bil ki Cemal i Yare bakacak da baktıracak da nazar ı aşk olacaktır
Seni ancak aşk olan anlar
Neden mi?
Takvimi için aşka muhtaç değil mi diğer zamanlar gibi; aşka dair anlar?
Hey koca Yusuf
Züleyha Yakup Bünyamin
Hepsi toplansalar
Galiba hepsi seni aşkta arar.

Hadi geceyi azad edelim
Neyini örtebilir ki sükutun?
Sadece gözleriyle bakanların karanlığıdır gece
Gönlüyle basiret kılanlarındır aşkın hem gecesi hem mevsimi

Ağırlanmak ister misin rüya dünyasında?
Bizim serseri orada herkese seni anlatıyormuş da...
Serseri işte bakma kusuruna kızmayasın
Malum senin hüznün Cihan’a karanlıkmış, lisanında serserinin
Bir defa imiş, sükut sükuta gelişiniz
Ama zamanı durdurup anlatıyormuş seni koca serseri
“Bitirmek için değil yeniden yeniden başlamak için düğüm düğüm ediyorum
Ben de kördüğüm gibiyim diyeceğim sükut ile” diyormuş Dedesinin torunu
Elinden gelmeyenlerle anlaştığını
Ve naz makamında oturuşuna feda kılacağını söylüyormuş, senin bir tek ayet ile nüzulüne
Vay serseri vay
Ben sana yapacağı bilirim ama...