Dişinden akan kanın düştüğü toprak bir gökkuşağı düşürüyor izdüşümüme.
Gökten bir meteor tam önüme düşüyor, henüz ölmedim diye şükrediyorum Rabbe.
Şayet sahip olsaydım senden güzel bir şeye, bu dünyaya ait bir şey olmazdı diyorum, gülüyor annem.
Bana kalırsa, annem de Satürn'de kekik ekip fındık toplayan bir dünyasızmış.
Şimdi annem olmaya bu kadar yakınken sen, nasıl dünyalı derim ben kaktüs dikenini güllere satan aklına?
"And olsun ki, biz demiri gökten indirdik!" diyen Rabbin, bana lütfedip, bir damla sudan seni yar etmeyeceğini kim bilir?
Hiç şüphesiz ki, Allah bilir.
Kara lastiğinde kefen parası saklayan bir ecdadımın selamı okşamadı mı özgürlüğe dem vuran saçlarını?
Sana hep sağ yanından sarılır, kafamı soluna yatırırdım ya iyi bilirim ben, boynunda kışın azalan yazın artan sıcaklıkla eşdeğer çillerini.
Şimdi sana ne söylesem, doğmamış erkek çocuğuna pembe patik gelir özlemim,
Kirpik uçlarına astım cesedimi -ki bilirsin kadınlar erkeklerden daha çok kırpar gözlerini.
Sol elim ile ne zaman sarsam belini, çelimsiz bir balon satıcısı gibi kesilirdi ayakların yerden.
Ve ne zaman bir Karadeniz türküsünde dillesem seni, suyun altında saatlerce düşünülmüş, cevapsız sorular hissi.
Ahtım var, seni böğürtlenli bir çikolata pastayı yerken seveceğim.
Böyle olunca daha çocuk yanın uğruyor varoş gönlüme. Ben seni yanağından önce, çocuğundan öptüm bir askısı kopmuş, paslı salıncakta.
Sahi hatırlıyor musun geceyi yedi yıla böldüğümüz gezegeni ?
Gururdan çatlamış elleriyle mendil satıp, burnunu koluna silen bir çocuğun çaresizliği ile sarılacağım sana; korkma burnum temiz.
Şimdi sana kömürlükte nergisler yetiştirsem, sobada yakıp aş edersin soluğunu.
Şimdi anneme, evim bu desem; gözünden gönlüme düşürüyor meteoru.
Sana Sırbistan'da bir Türk düşmanı desem,
everestime düşüyor İstanbul yokluğu.
Gel, gidelim.
Sırplar seni görecek, koca bir kavmi sevecek ve tövbe alacaklar Menzilden.
Ben ki kalbimde mühürler inandım sana,
çözmek istemem kördüğümü.
Sırp dinarı üzerinden ucuz çiçekler, izin ver; gönlüne toprağımdan Osmanlı laleleri dikeyim.
İzin ver dünyalık işlerden el etek çekip, annemden arta kalanımı sana takdim edeyim.
Onur Ömür ÇağlarKayıt Tarihi : 19.7.2017 14:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sırbistan'da bir evlilik teklifine dayanır şiirin doğuşu, lakin sizi kast ederek "Onlar anlatsam da anlamazlar!" diyor şair. Ve ben başka bir şairin diliyle size demek istiyorum ki; "Anlatamıyorum."

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!