Ellerindeki gül kokusunu saçlarıma bulaştır,
Ağlamaklı gözlerle terli bir camın ardından yağmurla toprağın sevişmesini izlerken,
Buz gibi dudaklarınla boynuma karlar yağdır,
Bir ölü gibi nefessiz ve hissiz, günahlarından emin, yedi tahtayla buluşmayı beklerken.
Bilirim sensiz bir dünya gökyüzü kadar ağırdır,
Boynum bükük, kalbim buruk, eski bir seccade üzerinde Rabbime secde ederken,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Kitabullahta Sırattan hiç bahis yoktur kardeşim. Ama mizan ve hesaptan bahseden ayetler çoktur.
Rabbim bizleri mizanda sevapları günahlarını geçen ve razı olacağı bir cennet hayatına uçan kullarından eylesin amin!
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta