Talana sustuk pay gelir diye
Bak haramiler başımıza geldi
Cennet ararken şeytanın peşinde
Nar-ı Cehennem kapımıza geldi
Ormanlar bir gecede yol oluyor
Dereler çalınıp sular kuruyor
Öyle sevdalar vardır, biter baslar;
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten
Devamını Oku
Buruk tatlar vardır, ağızda şurup giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz aksamı buhurdan gibi tüten
Şiiri uydurmam.
Kimsenin şiirine uydurma diyecek kadar edep fakiri değilim.
Ayrıca şiirle ilgisi olmayan bu nota da yanıt vermek istemezdim.
susmak onaylamak demesinler diye bir iki sözcük yazmak zorunluğu doğdu.
Sanırım bu arkadaşın, kendince 'malum bir mevzu (üzerine kurulmuş) hiç mi hiç ilgilenmediği bu senaryo' için enerji harcamasının nedeni: şiirdeki ağaçların dikkatini çekmiş olması...
Sanırım sıcak bir günde yazmış olmalı. Canı gölge istedi her halde...
Ne masal ama(!) Bu tür Masalları kimlerin niçin uydurduğunu bilmeseydik merakla okumaya ve vay beeee! demeye kalkardık. Ama mevzu malumumuz olduğu için bu senaryo beni hiç m hiç ilgilendirmiyor doğrusu.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta