Sıradaki parçan. Şiiri - Kürşat Çek

Sana beni hatırlatan bir şeylerin olduğunu öğrenmeye çok ihtiyacım var.
Mesela şarkılar, fotoğraflar, geçtiğimiz yollar,
söylediğimiz sözler ya da arkadaşlarımız..
Bir şarkının beni sana hatırlattığını bilmek istiyorum,
Teselli edeyim kendimi.
O şarkıyı dinleyeyim sürekli..
Şarkılar da yaşanmışlıklar vardır çünkü, tekrar yaşayacağını sanarsın umutlanırsın..
Şarkılar acıtır,Şarkılar ağlatır,Şarkılar parçalar..
Bu yüzden kimi zaman ‘parça’ denmez mi zaten..
Beni hatırlatan parça, parçalasın seni, bana gelsin sıradaki parçan..
Ya fotoğraflar?
Bilmiyorsun belki ama bende hala fotoğraflarımız var,
Beni üzmediğin mutlu olduğumuz günler var..
Ne güzeller öyle,
Yaşanmışlıklar bir fotoğraf karesinde duruyor.
Gülümsemeler, sarılmalar..
Sendekiler çoktan kül olmuştur, ateş isyan etmiştir.
Ya da yırtılıp bir çöp kovasının canını yakmıştır.
Ki ben!
Fotoğraflarımıza bakar bakar ağlardım.
Senin haberin var mı üstüne düşen gözyaşının haddinin hesabından?
Ağlayamıyordum bazen,
bir sigara yakıyordum dumanı gözüme kaçıyordu, sebep oluyordu..
Öyle bir sarılırdım ki fotoğrafına, ömür boyu yalnız kalmazdım sanki..
Öyle işte, bunlardan biraz uzaklaşmak için hava almam gerekirdi.
E mecburen geçtiğimiz yolları kullanırdım,
Tam ordan geçerken,
kimisi terlemek sanır ama ayaklarım ağlardı bilirdim..
İşte benim hep bu yüzden bu şehirden gidesim var,
diyorum seninle karşılaşma ihtimalimiz olsa;
Olmayacak duayı ediyorum, olursa köşeyi dönerim,
sen tam karşımda olursun.Ama olmayacak bilirim..
Kimi görsem, kiminle el sıkışsam ilk önce sen tanışırdın..
Tanıdıklarımızsa seni soruyor, ben cevapsız bırakıyorum.
Kimisi soruyor, sen kimi seviyorsun?
''Hatırlıyor gibiyim, dilimin ucunda'' gibi kelimelere eş değer oluyor o soru.. Biliyorum, ama adın çıkmıyordu ağzımdan..’’
Ve istiyordum ki;
Seninle bir cümlede olalım, üç nokta gibi..
Ben, sen, kızımız..
Dediğim gibi, Sana söz veremem. Ama bütün cümlelerim senin olabilir.
Hayır anlamıyorum, hangi giden bu kadar kalabilirdi ki?
Sen çok fazla abarttın..
Aslında ben; En çokta sen giderken kapının dili konuşsun istedim 'gitme' diyebilsin diye, çünkü biliyorum beni dinlemezdin..