Aşk geleli kendim bir hoş olunca,
Bülbüle, dikene, güle rabıtam.
Üç kadeh mey içip, sarhoş olunca,
Bağlara, bahçeye, çöle rabıtam
Ateşe, havaya, suya, toprağa,
Gölgeye, gövdeye, dala, yaprağa,
Arife, cahile, aptal ahmağa,
Cüzlerin içinden, küle rabıtam
Gönül kafesinin ipi çözüldü,
Yorgun dizlerimin bağı üzüldü,
Sevdalı kanatlar gökte süzüldü,
Bir çift turna ile göle rabıtam.
Şimdi hazan vurdu, yapraklar soldu,
Mevsim kışa girdi, saçlar ak doldu,
Çok şey geldi geçti, olanlar oldu,
Bundan ötesinde, öl-e rabıtam.
Aşırı tutkudan bütün kederim,
Yinede her anda, bayram ederim,
Takdir Allah’tandır buna ne derim?
Muhabbet belası, çile rabıtam.
Her bir tecellinin önü arkası,
Kader zincirinin kopmaz halkası,
Saymakla bitmiyor ömür dalgası,
Giden gitti artık, gel-e rabıtam.
Kabukları kırıp, öze varalı,
Doyumsuz hazları, tattı yaralı,
Sır zarfını yırtıp, içine dalalı,
Gönül aynasından, dile rabıtam.
07.12.2011…Mustafa Yaralı
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 8.12.2011 00:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!