Gümüş tas kalaylı tas altın musluk tutmaz pas
ilim ise yaşamak kimlere denir havas
tahayyülün fevkinde bir sır var ki semada
hani gün çiçeği var güneşe dönen çiçek
duranda bir dönen de yere çakılı değil
hu deyup akşam sabah hançereden çıkar ah
düşünen akıl ise zikreden de elbet dil
paçavralar içinde gördüğün sefil değil
kendin bilmek marifet bırak şu azameti
düşmanla olma zelil dostun ile ülfetet
kalpte var ise sancı dost görünür yabancı
iki kapılı handa han nedir kimdir hancı
kişinin ayarıdır dilde uslup ve hitap
ahlak diyor ya oku indirilen dört kitap
2/Temmuz/2012/Pazartesi/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 2.7.2012 12:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yüksel Nimet Apel](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/07/02/sir-ve-sim.jpg)
Zaman içinde unutulmaya yüz tutmuş fakat onun var oluş nedenlerini ve olmazsa olmaz varlığını anımsatan kaynakların kutsal'dan alınışı dikkat çekiyor şiirde.
Bir yumağın açılışını evre evre izler gibisiniz şiirde beyitten beyite geçerken.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
TÜM YORUMLAR (2)