Sır ve Ayna Şiiri - İrfan Karapınar

-Üstat Hilmi Yavuz’a-

gözyaşları ebedi yankılanışın fermanındadır
dokunur kelimeler bir liman ayrılığında
başka limanlara açılan gemilerin ruhunun
dillere destan haykırışı ile duyulur gamlar
şiir dolu dileyişlerle bir bir damlar
damlalar en asil işlemelerle mürekkep dermanındadır
saatler zamanın asırlardır sadık elçisi
duyulur teşbihlerle girizgâhının sesi
“asûde şafaklarda kızıl ve uzun”

rengini engin göklerin ikramından alan
bir mavi kelebek umut taşır
gider dostlar meclisine ulaşır
ütopik divanında aşkla dolmuş kafiyesi
görklü âşıkların mesnevilerini taşır
öyle bir yeldir ki kimsesizlerin hissesi
duyan duyar duymayanlar çoğunluktadır
derinlik çağın girdabında boğulsun varsın
filozofça bir bakış sezginin sadrındadır

her ne şahlanırsa yâdından şairin adındadır
sözün gönülde bestelendiği armoni
en zariflerin melodilerini yayan bestesi
hayal ufuklarda felsefi gezinen harflere ruh verir
yaza zamana söylenen gizemli şiirler
erdemli gezgindir dizeler gönül aynasına
sırra ermek kişinin kemâl-i irfanındadır
“kalkıp bir yere gitmek
solgun bir sümbül tadındadır”

Aralık,2020