Sır Taşıyıcı - Garib Çoban

Sır Taşıyıcı -Garib Çoban

Unutma, senin gönlün değişirse, dünya da değişir.
Bir şey yap, güzel olsun.
Karşılıksız sevmek, çok mu zor?…
O vakit teheccüt vakti secdede duada güzel bir şey söyle.
Dünyalık biriktirdiğin putlarınla dilin mi dönmüyor?…
Şems vakti bir kabristanda güzel bir şey gör. Veya, akan suya güzel bir şey yaz.
İyilik yap, beceremez misin?…
Öyleyse güzel bir şeye başla.
Ama hep güzel olsun.
Çünkü her insan ölecek bir yaşta, geç kalmayasın.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Ölümün yolunu değiştiren bir yol buldum.
Sadece bir elçiydi Azrail.
Farkında olmadan, sen kime ne için ihanet ettiğini bilecek misin?..
B/aşka biri çağırıyor gibi oluyor.
Kaf’ı, Nûn, Kûn feyekûn.
Ol dedim, Oldu!..
Ol' du!..
Zaten, O'ydu!…
İsmimi söyleme, hiç kimse değilim.
Hepimiz canı gönülden sevenleri harcıyoruz.
Beni aşk değil, sen vurdun.
Yeniden doğdum bakışlarında.
Sen yaşa ki ben katil olmayım.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Ey şaşkın âşık!..
Senki deryâ içindesin,ama deryâ yı bilmezsin.
Ama biz deryâ içreyiz, hem deryâ yı biliriz hemde Mevla'yı.
Kimsin sen, ben seni tanıyorum.
Dediğin gibi bende sana gözlerimi ve nazarlarımı vereceğim!…
Hatta canımla da başımı.
Yalnız değilim.
Olacaklarını söyleyen insanlardan oluşan koleksiyonumla birlikteyim.
Karşılıksız sevgiye neler yaptığını görememişim ki putperestlerin, aşka neler yapmazlar.
Birini kandırmanın yolu ona doğruyu söylemen.
Ona ölesiye güvenmem.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Herkesin canı yanar, seni seviyorum dersen.
Beni öldürdüler, burda mesele en mutlu olduğun gün ölmenmiş.
İçerde anladı bekliyor.
Kim gelecek diyordu.
Ey sevgili, iyi ki sen gelmişsin.
Korkmuyorum, hoş geldin ölüm derken.
Kimmiş o avluda yıkanan ceset, şimdi anladın mı?..
İnsan bu işte!..
Kendisine her şeyden daha fazla değer verir veyâ verdiğini düşünür.
Ancak kendisine, dünyâdaki en ucuz hammadde olarak da muamele eder.
Senle ben bu ayrılışla imkansızı başardık aşka terfi ettik.
Karanlığa adını yazmaya çalışıyorum.
Seni sevdiğimi yazmaya çalışıyorum.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır.
Akıl temkînlidir.
Korka korka atar adımlarını.
Aman sakın kendini diye tembihler.
Halbuki, aşk öyle mi?..
Onun tek dediği!..
Bırak kendini, o oluver gitsin.
Akıl kolay kolay yıkılmaz.
Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer.
Mevlâna ve Şems’in ilk tanıştığı bu yere iki denizin birleştiği yer denir.
Şems o gün Mevlânâ ’ya!..
Aradığın şey o kitaplarda değil.
Aradığın şeyi okuyarak bulamazsın.
Onu ancak kalbinle bulursun!…
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Aşkın töresi tensel kavuşmak değil, ayrılmaktır.
Karşılıksız sevgiyi okumak isteyen herkese büyük bir ilham vereceği inancıyla tavsiye ederim.
Çünkü, sen buraya aitsin dedi kapıyı üstüme kitledi Pirim.
Ey aşk, çıktın bu kadar putun arasından teheccüt vakti, seni mahçup etmeyeceğim.
İçimde yok, gözüme bakan anlar.
Bu dünyanın adamı değilim.
Kelimeler teheccüt vakti gölgede doğmayı ister, gökyüzünde ısrar eden yıldızlar gibi.
Yazılan her şey söylenmez, şems vakti hissedilen her şeyin adı konulmaz.
Tek başıma kaldım iki vakit arasında.
Lâkin ben tabiatım gereği, az konuşan sırlı bir Hakk neferiydim.
Hepimiz ayrı ayrı kaçınılmaz olandan kaçarız.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Ey gönül, biz aşığız aşık!…
Şimdi sorarım sana, hangi aşk daha büyüktür?..
Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?…
Bu defa ümitliyiz, benim için gelen azrailden.
Dönüp dönüp arkamıza bakmadık..
Ey gönlüme teheccüt vakti inen Maide bilesin ki biz sufi değiliz.
Şems vakti insanlar arasında gezen, tarikat ehli putperestlerden yada molla değiliz.
Âlim yada meşayih de değiliz.
Şeyh, hiç değiliz.
Biz Garib aşığız.
Melamet eriyiz!..
Yolumuzun edebi melamettir, melamettir.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Teheccüt vakti Kadri bilenen bir geceydi.
Ey Kavli Şemsim kader nedir?.. dedim!..
Kader; yolun tamamı değil, sadece yol ayrımlarını verir.
Güzergah bellidir.
Doğru yolu bul, ardından yolcu ol!..
Sonra yolda ol, sonra da yol ol!..
Ama bütün dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir.
Teheccüt vakti duada şikayet ettiğinizde, kendinizi bir kurban haline getirirsiniz.
Şems vakti Estağfirullah ile konuştuğunuzda, gücünüzün farkında olursunuz.
Öyleyse, ne hayatın hâkimisin ne de hayat karşısında çaresizsin.
Bir anlamda, zahirde muhtar, hakikatte mecbursun.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Gönülleri bir olanlar için ayrılık yoktur.
Öyleyse kader kaçınılmaz olan değil beklenmeyendir.
Her insan, kendinin kaderidir.
Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın.
Kaçınılmazından kaçalım derken hep o sondaki başlangıçta bulduk kendimizi.
Aşktan gayri ne var ki şu âlemde, azına kanaât edeyim.
Aradığın neydi?..
Benden pusula mı istiyorsun, pusula olmak mı istiyorsun?..
Hangi iklimler arasında dönerdi başın, ah, ah ki ne ah!…
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Kader insanı ayırmaz, buluşturur karşılıksız sevenleri.
Bugün gitme der gibi.
Aşk, zamandan ve mekandan münezzehtir.
Hasılı, tüm duygularımız dünyevidir.
Yalnızca Aşk ilahidir.
Sevgi ilahidir.
Aşk ve Sevgi, bu dünyada Hakk ile konuşabileceğimiz yegane dildir.
Gönlün dilidir Aşk.
Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır.
Akıl temkinlidir.
Korka korka atar adımlarını.
Aman sakın diye kendini tembihler.
Hâlbuki aşk öyle mi?..
Onun tek dediği!…
Bırak kendini koy gitsin; akıl kolay kolay yıkılmaz.
Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer.
Hâlbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Ne varsa harap bir kalpte var!..
Hakk yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değildir.
Kılavuzun dâima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil.
Melâmetîler gibi, nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil!…
Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır.
Ben belkide çok kötü bir şey yapıyorum.
Kendini bile kaç gündür tanımayanları tanımak.
Dünyadaki bütün kitaplar, bütün hesaplar aklın bir oyunudur sadece.
İnsan aklının oyunu.
Anlamakta zorlandığım yerler olduğu halde, insanı çok beğenerek okudum.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Öyle bir solukta falan da okunmuyor.
Hz. İbrahim gibi ateşe girip, düşüne düşüne, karşılıksız severek okumak lazım.
Nefessiz kalmış gibi sindire sindire..
Hatta bir daha, Hz. Yusuf gibi kuyuda kalarak tekrar tekrar okunmalı diyorum.
Her satırı binbir ders insanın, niteliğinde bir kitap kelimelerle anlatılmaz aşk.
Bir şey var demek yetmez.
Dönüp bakıyorum insanların değil, hayatın gözlerinin içine.
Benim için öyle değildir desende.
Konuşulacak bir şey yok.
Sen yola çık yol sana görünür.
O insanın içerisinde bulunan kısa hikayeleri düşündürüyor, nefsi sorgulatıyor Estağfirullah.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Bir damla olma, kendini deniz haline getir.
Mademki denizi özlüyorsun, damlayı yok et gitsin.
Taa ilk günden beri bir kabir başında, ben sen olmuyacağım demiştim
Duyuyor musun beni?..
İlk gördüğüm günden daha fazlası.
Ey can!…
Safran kokulu geceleri unutma ama hatırla.
Doğru insan mutluluk yanlış insan tecrübe bırakır.
Noktalar değişse de bütün aynıdır.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar.
Ölen her dürüst insanın yerini, bir dürüst insan alır.
Böylece bütünlük hiçbir zaman bozulmaz.
Her şey yerli yerinde kalır, öylece merkezinde.
Hiçbir şey boşa yaşanmaz.
Mesele, kaçıp gitmekse sen gitmeden ben ordayım dedi Deliler Şeyhi
Sen canımı acıtsan ne olur.
İşte biz kırk erenler, böylece dem-i devran ile gelir, gideriz.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

İşte böyle sevgili.
Muhammed aşkıyla teheccüt vakti gelir alnına bismillah kondurur.
İmam Ali Ehl-i beyt aşkıyla kalır, kadir gecen her nefeste olsun diye tespih namazı kıldırır.
Kim ihanet ederse etsin, karşılıksız sever Hüseyin aşkıyla gideriz biz.
İşte bu din; ne yazık ki, nebevi ve ilâhî köklerini unutan dervişlerin, âlimlerin, hâlifelerin, şeyhlerin, mollaların ve bağnazların eline ve görgüsüne kalmıştır.
Okudum ama nasıl okudum bende anlamadım insanı.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Her varlık Hz. İnsan'a urûc ederek ve kavuşarak yükselmek ister.
Kâinâtın ve cümle mevcudâtın mi'râcı sadece Hz.İnsan'dır.
Ve gerçek şu ki Hz.İnsan'ın mi'râcı da bizâtihi Hz.Allah'tır.
Bu kadar putperest ilişkiler içindeki insanı.
Bu süreçte aklıma girmedi hiç bir okuduğum insan.
Gönlüme sorduğumda, bunun yanı sıra dünyalık dili bana çok ağır geldi.
Bölüm bölüm ve yavaş ilerleyen bir kitap insan.
İlerleyen aylarda, yıllarda insana rast gelirsem belki tekrar ele alabilirim.
Ay doğmuyorsa yüzüne güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Hiçbir yay,okunu attığı yere,okuyla birlikte varmaz.
Karşılıksız sevmek için g/özlerindeki perdeyi arala!..
Sessizlik en güzel sestir duyabilen için.
Bütün bu kelimeler, sözler, laflar sevginin yerini tutmaz.
Güzel dostluk, karşılıksız sevgi göz doldurucudur.
Yol gösterici ve öğüt verici sabırdır.
Mümin, Müminin aynasıdır.!…
Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.
Teheccüt vakti alnı secdede bir Estağfirullah ile Kevser ırmağına dalıp ihlas denizinde yüzenlere aşk olsun.
Unutma ki nefsini bilen Rabbini bilir.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

İnsan’da bulunan her ayetin bir sebebi vardır.
Dünyalık putlarla gönül yıkana uyku haram olmalıydı, gönlü yıkılana değil.
İnsan kusur görmez kusur örter.
Bazen, akışına bırakmak gerekir.
Yaprakları, suyu, mevsimleri, olayları ve insanları.
Ve bekleyip görmek gerekir sonuçları.
Ben, seni gözünden tanıdım.
Keşke sen de özündekini görebilseydin.
Ve kendi özünü tanıyabilseydin.
İşte o zaman belki, beni de tanırdın.
Aşk teheccüt vakti nasip işidir, şems vakti hesap işi değil.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Her son başlangıcından başlar.
Aşk sevgiyi karşılıksız adayıştır, arayış değil.
Sen adanmış ve yanmışsan bu uğurda, aşk sana uzak değil!..
Bulmak için arama!…
Bir garibin duasına gir.
Ama unutma ki bulanlar da arayanlar olmuştur hep.
Ey garib gönlüm.
Bil ki bu dünya iki kapılı bir handır.
Bu han içinde her davranış gizli bir imtihandır.
Gelip, geçenlere bir bak.
Kimisi padişah kimisi çobandır.
Başka başka görünürler.
Ama hepsi aynı yola revandır.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Unutma!..
Hızır, huzurda olandır.
Her dem hazırdır.
Hazırda olandır!..
Huzur da Hu'nun zuhurudur.
Nitekim, bizden zahir olan da sadece Hu' dur!..
Huzurda olan, hazırda olan ve kendisinden sadece Hu'nun zuhur ettiği bu davetçiden nasibini almaktan sarf-ı nazar etme!..
Yoksa senin de hayatın o yaşlı kadınınki gibi, büyük bir düş kırıklığı olacaktır.
Elbette nasibinle kimsesizler mezarlığından gelen bir dua ile gönül dostunun makamında buluşursun.
Doğru sayfayı çevirmek için seni bulursun.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Güzide bir mektup gelir vasiyetin sanırsın.
Her güzel kendini aynada seyretmek ister.
Sanıyor musun ki ben sana baktığımda seni görüyorum.
Hayır!..
O’nu görüyorum.
Önümüzdeki şeyler daha önce karşımıza çıkan şeyler.
Ama bunun için birtakım koşullar gerekir.
Nefessiz okuyacağınızdan eminim, aynadaki benin’i.
Ve dünyalık putlar biriktirerek engeller koyma ortaya.
Koşullar, buluşmayı geciktirir, zora sokar.
Sen kapıyı çalmaya devam et, o kapı elbet açılır.
Üşüsem de seni görünce, içimdedir sıcağın.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Sen seni mahçup etmek için benden git.
Kapının anahtarı düştü, burda aramaz bizi.
Sen yeter ki vurmayı bil, ne zaman açılır bilmem, yeter ki kapıda beklemeyi bil!…
Okuyarak öğreneceksindir belki.
Sen oraları bilmezsin, buralara benzemez.
Ama ancak aşkla anlayacaksın.
Kişi neyi sever ise, dilinde sözü o olur.
Sen ol da ister yâr ol, ister yara; lütfun da başım üstüne, kahrın da.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.

Şiirlerini yazma aşkın artık, kır kalemin ucunu.
Bundan sonraki yolculuğumuz aşk yolculuğudur.
Ey iman edenler!..
Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?.. Saff-2)
Zaten hiç birşey yoktur ki, Hakk'a nisbet eden bir batını olmasın.
Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda bulasın der ve birlikte uzun bir yolculuğa çıkarlar.
Her insân için bir âşık olma zamanı vardır.
Bir de ölmek zamanı.
Aşk'ın hakikati biziz, bizim hakikatimizde
Aşk’ tır.
(Y.ed - Olduğum Gibi Kim Görebilir Beni Albümü)