Anladım sonunda
insanın yanılgılarla zenginleştiğini,
bütün yanlışların tek bir doğru ettiğini.
Sessiz sedasız martı
ve uçsuz bucaksız mavi kaldı ardımda;
bir de sır saatleri!
Unuttum şimdi bütün renkleri.
Uyuyan bir güneş
ve yıpranmış yollar kaldı ardımda;
bir de sır saatleri!
Kollarında yitirdim sahte gerçeği.
Okyanus kokan martılar
ve eflatun bulutlar kaldı ardımda;
Sonra,
Utanarak itiraf ettim; herşeyi bilip,
kendimi bilmediğimi.
Sarı bir sonbahar
ve avaz avaz sustuğum
kelimelerim kaldı ardımda;
bir de sır saatleri!
Öğrendim; özrün zihin üstündeki zaferini,
affetmenin nefsi nasıl mağlup ettiğini...
Kırık bir dal ve öz'den süzülen yaşlar kaldı ardımda;
bir de sır saatleri!
Bilmiyordum yalnızlığın böyle huzur verdiğini,
adamı sarhoş ettiğini.
Dudaktan süzülen tedirgin bir şarap
ve yasemin kokan pazar kaldı ardımda;
bir de sır saatleri!
Kayıt Tarihi : 23.4.2014 20:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!