Sır, balı petekte tutandır.
Üşüşmez üstüne sinekler.
Sır, bakırda zehri yutandır.
Yenilmez yoksa o yemekler.
Sır, ateşten mührü çininin.
Yanmazsa solar, sararır.
Sır, minesidir beyaz dişinin.
Çatlarsa çürür, kararır.
Sır, gönüldeki definendir.
Sakla ki hırsız fark etmesin.
Sır, su üstünde sefinendir.
Anla ki deniz gark etmesin.
Sır, mülkte bir zarf-ı hâfîdir.
Ehl-i dîl okur her seyirde.
Sır, mânâda bir kenz-i mahfîdir.
Görünmez kimseye neyirde.
Sır, esrar-ı rubûbiyettir.
Göze, âlem-i mevcudâtta.
Sır, esrar-ı tecelliyâttır.
Kalbe, ezvak-ı zuhûrâtta.
Sır, memnû bir meyvedir dile.
Sakın esiri olma onun.
Sır, Yûnûs ömür boyu çile.
Unutma, âdâbıdır yolun.
Şubat 2015
Zarf-ı hâfî: Gizli zarf, sırlı perde
Ehl-i dîl: Gönül ehli
Seyir: Tasavvuftaki seyr-i suluk, manevi yolculuk
Mânâ: Tasavvuftaki mânâ âlemi, âlem-i mânâ
Kenz-i mahfî: Gizli hazine, saklı define
Neyir: Aydınlık, ışık
Esrar-ı rubûbiyet: Allahın terbiye ve tedbirindeki sırlar
Esrar-ı tecelliyat: Allahın isimlerinin tecellisindeki sırlar
Ezvak-ı zuhurat: Ortaya çıkan zevkle
Kayıt Tarihi : 13.5.2021 18:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!