Koynunda yaşatıyor,
Eski sevdalarımı,
Sır dolu İstanbul,
Sende sevdalarım gibi,
Her daim hüzünlüsün,
Kanatsa da kalbimi dikenlerin,
Sen solmayan nadide bir gülsün,
Attım denizine, aşk acılarını,
Anmayacağım, gidenlerin adını,
Ey! Güzel, ey nazlı İstanbul,
Şimdi bir yarim var ki,
Gönül ona köle, kul,
Caddelerinden geçerken,
Süklüm, büklüm değildim,
Yankılandı, ayak seslerim,
Heybetli şehir, sıkı dur bende varım,
Beyoğlu, Nişantaşı, Aşiyan,
Arnavutköy, Bebek, Ortaköy,
Adalar, Üsküdar, geçtiğimiz yollar,
Kahveler, bahçeler, o dar yokuşlar,
-Üzülme. Dediler –Kor ateşler söndü,
seni her gün tüketen acıların dindi,
Köşedeki çiçekçi kızın, yüzü ilk kez güldü,
Gözlerinden belli o da çok sevindi,
Göz yaşlarım aktı, bu sefer sevinçten,
Buruk da olsa gülmüşüm şöyle içten,
Mutluluktan uçuyorum, hayret!
Yar, sana ulaşmaya az kaldı sabret…
Vefasızları sar, uyut koynunda,
Meleğimi buldum, şükür sonunda,
Güzelliğinden başka, marifet huyunda,
Dönmem geriye uğraşma boşuna,
Bilirsin, eski çamlar çoktan bardak oldu,
Yanmış, kavrulmuştu gönül, eşini buldu,
Yar, İstanbul’dan almış, gerdan’ı inci,
Ankara’da, Urfa’da, gönlümde birinci.
Belgin Turan 07.11.2006
Kayıt Tarihi : 8.11.2006 16:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kutlarım Saygılarımla.
buda benden
Bre İstanbul!
Ey İstanbul! Ben ki burçlarına hilâli diktim,
Uğruna civan mert yiğitlerimle kanlar döktüm,
Senin yollarına bin bir renkten çiçekler ektim,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
tebriklerimle...
TÜM YORUMLAR (2)