SIR
Bu bir sır
Kapını açınca ruhuna yansır
Pencerenden koynuna girer gözyaşını akıtır
Cenaze arabasına yaslanan bir omuz, omuza değen bir ruh tanışır
Mı acaba tanışır tanışır.
Öyle ya bu bir sır.
Kadim zamandan kalma çürümeyen bir beden
Bu şarkıyla idamlıkta olsa çılgınlıkla inler
Geceler ah geceler getirdim, ayın mahreminden
Söylenmez nasıl, bu bir sır
Zihnimde ölenler ayın gecesiyle bu şarkıyı dinler
Öyle ya sadece ben duyarım
Uğraşma kelimelerimle duyamazsın hiçbir gece
Bu bir sır
Bir bardak su ile bir kova havanın ateşle karışımı
Dudaklarımdan düşen toprak zerresi
Tadı, tuzu en önemlisi işkencesi
Kibritimi yaktım mı okyanusun dibinde
Sır peyda oluverir beynime
İşte böyle bir hayal
Öyle ya, bu bir sır beni yaşatır
Size ne
Bu bir sır Sır sır
İnsanı sırılsıklam bir bedende uyandırır
Aynada sen varsındır sendeki ise başkası
Sürünen bir solucanın sesi
Yanardağda prangalı meleklerin inleyişi
En acısı ölümsüzlüğün açlık sesi
Tüm bedeninde
Şişşş bu bir sır sadece ben duyarım
Dinleme kelimelerimden
Geldi yine …
Hüseyin AktaşKayıt Tarihi : 11.11.2011 23:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!