Gene sanrılı, mülhem düşlere daldığım sıra
Vakıf oldum pek müphem, esrik, sancılı, bir sırra.
Dediler düşsün senin kor yüreğinde ki nara,
Koptu ciğerimden azade bir harici nara.
Beliğ sözlerim aşkınla basmadı yerde kara;
Korkarım gizin ardımda iz, pak anlımda kara.
Kim söyler misiniz, beynimde yarayı kim sara?
Kafatasım iki yarım küre, arada sara…
Açılsın ve ayrılsın bir bir sırça camlı tasa;
O zaman belki çekmem başka diğergamlı tasa.
Bağlamam karalar belki düşmem o ebetsiz yasa,
Der ve sineme çekerim, bu bir edepsiz yasa.
Anlamaz müşkül olduğunu düşmeyince dara,
Söylese bu yükü nasıl çeker üç okka dara?
Eklediyse sırrı, özgürlüğe esaret koza;
Başardı, sardı etrafıma çelikten bir koza.
Kayıt Tarihi : 17.8.2009 05:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Çetin İsmailoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/17/sir-291.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!