Küçük bir kaldırım kenarında durup etrafı gözleyen bir çocuk etrafın karmaşasını anlamaya çalışıyordu..Aslında dünya onun küçük düşleri gibi asla olamayacaktı. Herşeyi tüketen ve yok eden bir dünya..Çocuk durduğu kaldırımdan karşıya kalabalığa bakıyordu.. Bir korkunç uğultu ve sinirli insan yığınlarından başka bir şey bulamıyordu.. Çocuk bir an apartmana doğru baktı. Ailesini ve annesini aradığı korku dolu gözlerinden oldukça belli olmuştu. Daha yeni olmuştu.Hanife abla böyle uğultu dolu öfke dolu bir günde ölmüştü.Koşup eve gitmeye karar verdi. Koşarak eve gitti. Kapıyı çaldı . Annesi onu görünce sordu..
_Sen komşuya gidip hande ile oynamayacak mıydın..?
Çocuk sanki buz kesmişti konuşmadı.
Annesi onu içeri aldı .Ama bu durumuna pek anlam veremedi.
Çocuk bu sefer soramadığı şeyi annesine sordu.
_ Anne Hanife ablayı kim öldürmüş.
Annesi bir şok içinde çocuğa baktı
_ Bilmiyorum.
Çocuk derin bir nefes alıp iki elini yana açtı.
Annesi konuyu geçiştirmek için keki dolaptan çıkardı. Bir dilim kesip çocuğa verdi..
Aslında onun bu apartmanda olan olaylardan etkileneceğini biliyordu..
Hanife kendi halinde bir kızdı. Annesi ölünce evde yalnız yaşıyordu. Düzenli bir hayatı vardı.Bu olanları kendiside bir türlü anlayamıyordu.Yıllar önce annesinin söylediği ufak bir cümleden şüphelendi..Bunu polislere bildirmişti."Patronu sağolsun gece geç kaldımı evine geri bırakır" Aslında pek şüphe duyulacak bir konu olmasada onun aklına gelen sadece bu cümle olmuştu. Kocasının ona dediği cümle aklına geldi. Yüzünde koca bir gülümseme belirdi "Kafasında bir şeyler kurup ona inanmak bir delilik belirtisidir"O gün yine şehir dışına kamyon sürmeye gitmişti.
Mutfaktaki işini bitirmiş hala Hanife ve ölümünü düşünüyordu.Kapının sesi ile kendine geldi.Kapıyı açmak için salona geçti.Hanife olayından sonra daha tedbirli olmuştu..Kapıdakine kim olduğunu sordu.
_ Polis kapıyı açın
İlk önce endişeye kapıldı. Ama ne olabilirdi ki ?.
Kapıyı yavaşça açtı.
Kısa boylu kel kafalı iri polis memuruna baktı.
_Buyrun memur bey bir şey mi oldu..
Polis memurunun yüzünde bunu nasıl söyleyebilirim ifadesi vardı.
_ Eşiniz şehir dışına gitmemiş şehirde bir otelde kalmış. Kendisi burada mı?
Sanki bir insanın üzerine buz gibi bir suyu boşaltmış ve o kişinin donduğu bir sahne gibi ..Genç kadın neye uğradığını şaşırdı..
_ Bu imkansız kocam bana şehir dışına gideceğini söyledi.
Polis sorusunu yineledi
_ Kocanız nerede ?
Kadın elini yüzüne götürdü.
_ Birazdan gelir
Polis memuru biraz mahçup bir tavır takınarak .
_ Bekleriz o zaman .O sırada bir şey sorabilir miyim ?
Genç kadın bu sefer içinden tüm bildiklerini anlattığını geçirdi.
_Sorabilirsiniz elbette buyrun
Polis içerideki koltuğa doğru yöneldi ve oturdu..
_Siz Hanife hanım normal bir hayat sürüyor dediniz..Biz kanında eroin bulduk.Hiç şüpheli bir hali yokmuydu ?
Hanife her zaman düzgün bir hayatı,kendi halinde bir yaşamı ile bir örnek gibi görünüyordu.Eroin kullanırken ölümü onda şüphe uyandıran bir düşünce olmuştu.
Polis oturduğu koltuktan kalktı. Pencereye doğru yanaşarak:
_Sessiz kaldınız. İsminiz neydi
Genç kadın biraz endişeli ve ürkek gözler ile
_Ceren ben ama inanın bende bilmiyordum.Evde ne gürültü ne o dediğiniz garip arkadaşlar ?
Polis tekrar koltuğa yöneldi:
_ Eşiniz daha gelmedi.
Ceren kocasına çok güveniyordu.
_Kesin o garip arkadaşlarına takıldı..
Polis gizli bir kurnaz gülümse ile sordu
_İsimleri? Nerdedir bu garip arkadaşlar ?
Ceren onları hep bilirdi.Ama pek sesi çıkmazdı.
_İki sokak ötede bir meyhane var orada takılıyorlar.
Polis tekrar pencereye doğru yöneldi.Eliyle bir işaret yaptı.
İKİ SAAT SONRA
Kapı zilinin sesi ile başlayan kabus dolu hayattan habersizdi. Hayat bazen anlık saatlik veya dakikalık değişir.İnsan bu hayatta dönüp duran o varlıktır. Ceren'in kocası belki katil değildi.Bazen hayat para ve daha iyi gelecek kandırmacasına kapılan tuzaklarda harcanabilirdi. Yapılan onlarca kötülüğün yolu acı hayatlar ile geri döner. Bazen bu dünyada bazen diğer dünyanın o izinde...
Ceren kocasının ellerinde kelepçeyi gördüğünde içinden akan hüzünlü bir nehir gibi gözyaşlarına yansırken. Ceren'in kocasının yaptıkları ile diğer kadınların gözyaşlarının aynı hüzün rengi gibi olmuştu.
KAÇMAK UMUT OLUNCA
Polisler Ceren'in kocasını götürürken mahallede çıkan ses bombasının ve kaynayan dedikodu yangınlarının durmayacağı belli olmuştu .Polisler kocasının fuhuş mafyası ile ilgisi olduğunu söylemişti.Ceren bunun Hanife cinayeti ile bağlantısını çözememiş bu işin nasıl bu hale geldiğini ve kendisinin farkına varamadığını anlamaya çalışıyordu.
Kocası ile karakola gidip döndükten sonra defalarca uyumak istedi.Kafasının içindeki sorular ve bundan sonraki hayat sorgulama yapıyordu. Ceren için uyku haram olmuştu.
AYNI ZAMANDA BAŞKA BİR MEKANDA
Elinde bıçağı büyük bir ustalıkla çeviren adam bıçağı masaya sapladı.Çevresindekiler ise gayet sakin onu izlediler. Adam bıçağı masadan kaldırdı. Oturduğu yerden kalktı.
_Ali yakalanmış karısı artık ne yaptığını biliyor. Mekanlara yeni sermaye lazım bu işi çözmeliyiz.
Karanlık bir insanın içine işlediği zaman onu temizlemek zordur. Bazen o gittikçe daha da büyüyor.Kalbinde nice insanlara yaptığı acı gözyaşı bazen bu karanlığa bir eğlence gibi geliyor. Yine aynı karanlık Ceren'in evine doğru gidiyordu. Sinsi ve kararlı bir o kadar daha acı inşaa etmek için .
Sabah ışıklarının ardından ....
Ceren ne yapacağını bilemez halde elindeki parayı saydı. Aldığı market poşetini masaya koydu. Oğlunun uyuduğu odaya gidip ona baktı. Salona dönüp nefes almak için pencereyi açtı. Kapının bu anda çalışı aslında bir kurtuluş değil bir karanlık yolun başlangıcına açılıyordu.
Kapıyı hafifçe araladı. Gelen bir üst katta oturan komşusundan başkası değildi.
_Buyur gel Derya
Kadın gülümsedi. Biraz sinsi ve kurnaz bir gülüşle
_Bir sabah kahvesi yaparız. Moralin bozuk biliyorum ..
Bazen çok ihtiyacınız olduğu zaman bir dost eli bir dost nefesi gibi aradığınız o şey bir çıkmaz sokak olur.Paranın çaresizliği öyle bir oyun sahneye koyar.Herkes bu oyunda figüran olur.
Ceren komşusundan aldığı bu borcun başına bela olacağını öğrenecekti. Bu sinsi kahve pazarlığı onun hem bedeninde hem ruhunda acı yaratan bir kesik gibi olacaktı.
5 GÜN SONRA
Akşam evin sessizliğini ne bozabilirdi.Oğlu bile sessiz ve huzurlu duruyordu. Ama o kapı sesi acı bir kesik ve paramparça bir hayatı çağırıyordu. Kapının önüne gittiğinde komşusunun sesini duyup açtığı kapı ve karşısındaki duran adamı anlamaya çalıştığı o saniyeler hızla tükensede adam çoktan bıçağını ve belindeki tabancasını gösteriş haline getirmişti
Bazen o ölüm korkusunun sesinden kan korkusunun o derin halinden suskun bir sessizliğe bürünmek. Belki geçici belki düşünme fırsatı o an bize verilen şansın suskun bir sessizliğidir.
Tabancasını mutfağa yakın masanın üstüne koydu..Bir sandalye çekti.Eliyle Ceren'e otur işareti yaparak sandalyeye oturdu. Ceren oturmak için önce tereddüt etti. Ama başına gelecekler onu ürkütüyor ve silaha dikkatlice bakıyordu.Bu bakış bu zalim bir ruhun gözünden ise asla kaçmazdı.
Ceren sessizce oturdu. Gözleri yere bakıyor onları bu adamdan kaçırıyordu.
Sonunda adam tüm kötü düşüncelerini bir bir kusacaktı.
_Kocan bizim için çalışıyordu .Polise yakalandı. Artık bizim bir işimize yaramaz. Sen beni ihbar etsen çocuğu düşün zavallı tam öksüz kalır. Sen bizden borç para almışsın yüklü miktarda komşun sana imza attırmış. Borcuna karşılık bize çalışırsın. Daha güzelliğinden bir şey kaybetmiş değilsin
Ceren hain tuzağın ve karanlık bu yolun karşısında sapsarı kesilmiş ve gözünden akan yaşları siliyordu.Ama bir yandan ise bu durumdan bir çıkar yol bulmalıydı.
İlk önce kabullenmiş gibi görünüp zaman kazanmak en doğru yol gibi görünüyordu.
_Bana biraz zaman verin herşeyi düşünücem.En az bir hafta süre
_ O kadar çok 5 gün sonra gel başla ..Adres burada yazıyor.
Ceren eliyle gözündeki yaşı silerek.
_Tamam sen şimdi git çocuk okuldan döner
Adam gayet keyifli bir şekilde kapıya yöneldi.
_5 gün sonra görüşürüz
Elinde telefon derin düşüncelere dalarken saatler ilerliyordu.Herşeyi anlatıp polise sığınmak bir seçenekti. Ama öyle bir ölüm korkusu bedenini sarmıştı ki hem çocuğu hem kendi için düşünceler bunu engelliyordu. Şehirden kaçmak ve yeni bir hayata başlamaktan başka bir yol önünde gözükmüyordu.Arkadaşları ve Artvin belki ona daha iyi gelecekti. Anne ve babasını kaybedip sığındığı bu şehir ona zulüm olmadan önce geriye dönmek en doğru yol olabilirdi.
Karar vermişti. Eşyalarını topladı. Fazla bir şey alamazdı. Annesinin eski o evine dönüp yaşamak. Telefonla biletini alıp oğlunun okuldan dönmesini bekledi.
Saatler sonra oğlu gelince onu karşılayıp ona doğru yanaştı yanaklarını elleri arasına aldı.
_Artık gidiyoruz Annenin doğduğu yere dönüyoruz orada daha mutlu olacaksın.
Kayıt Tarihi : 12.9.2020 08:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!