Görüş, için bir kıyas, olmaz senin dar fikrin,
Buradan çizgi çekip, sınır koymuş göklere,
Cirimleri kızdırır, yaptığın batıl zikrin,
Dürbün olmuş feraset, öyle bakmış göklere.
Zerreler küçük diye, zannetme ki değersiz,
San’atça pek çok acip, sanat bundan habersiz,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yaşadığımız dünya, çözülmeyen sır dostum
Sırrına erişmeden, yaşayamaz hür dostum
Dört mumluk gözlerinle, gerçek görmek zor dostum
Bakanlar görsün diye esrar ekmiş göklere
ÜSTADIM kitap çalışmalarımdan DOLAYI düzenli olarak ugrayamiyorum Antoloji'ye. Bu yüzden de siirlerinizdeki eşsiz lezzetten mahrum kalıyorum.
Her zaman olduğu gibi yine Enfes bir çalısmaya imza atmışsınız. Yurekten tebrikler efendim. Ellerinizden öpüyorum. Selam ve dua ile,
Felsefi temelleri tartışan şiir, emek mahsulu olarak güzeldi.
Zerreler küçük diye, zannetme ki değersiz,
San’atça pek çok acip, sanat bundan habersiz,
Sanatdan sanatkârı, görememiş edepsiz,
Dürbüne tersten binmiş, öyle çıkmış göklere.
Çevir bir bak gözünü, semavat konuşuyor,
Yıldızlar küme-küme, sohbette buluşuyor,
Aklın zaten sınırlı, sınırda dolaşıyor,
Kararan dimağından, kandil takmış göklere.
Sevgili dost,
Bu güzel ve anlamlı çalışmanızı severek okudum.
Kutlarım değerli dostumu.....Emeğinize,yüreğinize sağlık...
Güzeldi......Başarınız daim olsun....şiirle kalın...
Saygım emeğinize ve sizedir......
Esere bakip müessiri görmek...harika bir siir okudum kaleminizden.Yürekten kutluyorum.
10 puan* selamlar.
Akıl sınırları zorlayabilir üstadım..Fakat haldir aslında zorlanılmasını istediğimiz..belkide bier sınırı vardır..
Sanat varmış diyorsan, sanatkârı var demek,
Beşer ise acizdir, bir şeye verir emek,
Anlam yüklü çok güzel çalışmanızı yürekten kutlarım usta kalem, saygılarımla.
Sanattaki o incelik, o letafetin büyüklüğü, sanatcının büyüklüğündendir. Kara gecede küçücük o kara karıncanın hakkımı soracak olanadır sevda...Sevgili Bedri Bey Dostumu ve bu güzel şiiri sonsuz kutluyorum . Selam ve Saygımla...++
yürekten tebrikler güzel bir şiir olmuş tebrikler...
Olmuş ve olabilecek en muhteşem eserin, göklerin ve yerin yaratıcısına, sevgi ve hayranlıkla iman etmeye götürür bizi aklımız, tabii, eğer varsa....
Ne mutlu, o ilahi sanatı görebilen gözlere...
Şiirde tefekkür bu işte bence...
Hutluyorum Bedr, bey,
saygımla, sevgimle efendim,
Ünal Beşkese
her şiirinizde bizlere çok şeyler katıyorsunuz Bedri hocam.. benim için sizi okumak ayrıcalık..teşekkür ederim güzelliğe, saygılar efendim...
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta