Sınır kavgası yapan toprağın çocukları,
Apoletlerle dolu sanal omuzlarında,
Tek ulvi davaları vardır Bilinçlerinde,
Kaf Dağında Zümrüdü Anka nam kuş yerine,
Ergenekon’da dişi Kurtla hayata gelişlerine,
“İyi ki indin, Sen varsın ve teksin” diyebilmektir,
Avazı kadar kutsamak "Kutsal (!) Efsaneleri."
Sınır aşkına basit ve sadedir tüm emelleri,
Yakarken kömürleri sınırları aşan trenleri,
Birden binivermezse bir tepeden tepelerine,
Elma kokan bir ıtır olmazsa son nefesleri.
Sınır kendini aşan sevda, mitosların büyüğü,
Hem dünya hem ahiret esrarın son çözümü(!) ,
Kendini yok sayarken haykırmaktır ki sınırlar,
İsrafil’in borusuyla değişirken dağlar taşlar,
Hala efsanelerin deri kalpaklarında başlar,
Kılıç darbesiyle yerde yuvarlanırken kafalar,
Şerefe(!) kalkar tarih boyu şaraplarla kupalar.
Sınırsızlığın içinde sınırların ebter sevdası,
Sonsuzluğun sunulduğu Kevser ırmaklarında,
İdrak edebildikçe insanın sonsuzluk rüyası,
Mevcudat kadar bir sınırda “İnsanlık Davası”,
Alparslan’la Osman’la, Yıldırım’la, Murat’la,
Abdülhamit, Vahdettin, Süleyman ve Yavuz’la,
Cennet kadar bir vatan, “Sınırların Sevdası”
Kayıt Tarihi : 18.4.2014 02:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muzaffer Taşdemir](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/04/18/sinirlarin-sevdasi.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)