Sınıfsal Değerlendirmede 1 Mayıs: Kimin ...

Ulvi Koçu
183

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Hepimizin hasretle özlediğidir 1 Mayıs. Hepimizin yolunu gözlediği, sloganlar biriktirdiği, türkülerini ceplerinde sakladığı bir isyanın duygusal halidir 1 Mayıs. İşçi Bayramı, Emek ve Dayanışma günü, artık ne dersek diyelim, temelinde ezilen, sermeyeye peşkeş çekilenlerin yılda bir kez hatırlandığı bir gün. Binlerce işçinin kanıyla günümüze dek gelen, ülkemizdeyse 70 lerde özelliklede 77'de efsaneleşen bir miras. Şimdilerde "Resmi Tatil" kazanımıyla iade-i itibarlaştırmaya çalıştığımız bir gün...

2013'ün 1 Mayısına gelmek istersek; köhneleşmiş düzen içerisinde nasılda kimi değerlerimizin yitip gittiğini açıkça görebiliriz. 1 Mayıs kimin bayramıydı? Kime hizmet edecekti? Getirisi ne olacaktı? gibi bir kaç küçük soruyu açmak istiyorum. Öncelikle belirtmek gerekirse alanlarda gövde gösterisi yapmak değildir 1 Mayıs. İşçilerin, köylülerin, emekçilerin, memurların taleplerini haykırdığı bir platformdur en basit haliyle. Oysa dün fabrikalarda çalışan çoğu işçi aynı iş temposuna devam etti yine. İnşaatlarda işçiler yine harç yaptı, kiremit taşıdı, yaşamları uçurum kenarında canla başla çalıştı. Büyük alış veriş merkezlerinde, iş yerlerinde, pazarlarda, yol boylarında yine binlerce işçi, patronlarına emeğini sunmaktan çekinmedi. İşte asıl sorun burada kanımca; sendikaların, siyasi partilerin kendi propagandaları için araç gördüğü 1 Mayıs, gün geçtikçe, devir değiştikçe, kapitalizmin alt kümesi olacak şekilde, kendi sisteminin çelişkisi içerisinde yerini almaya başlamıştır. Bu duruma alışığız aslında, sosyete kadınlarının 8 Mart'ı şaşalı bir biçimde kutlamalarından ne farkı vardı ki 1 Mayıs'ın. Samimi bir biçimde olayı sınıfsal bakış açısıyla değerlendirip alanlara gelen gruplarda vardı elbet, fakat 1 Mayıs misyonunun asıl amacından uzaklaştığını görmemek için aptal olmak gerekir... Umuyorum ki, işçi sınıfı koşulsuz bir birliktelikle kendi 1 Mayıslarını özgürce kutlayacak elbet...

Hükümet diktası altındaki polis zulmünü ise hiçbir harfi yanyana getirerek anlatmak istemiyorum. Keza onlar yitirdikleri vicdan altlarında, yüreklerini yaktığı çoğu insanın gözyaşında ve acı deryasında boğulup gidecekler bir gün. Ama mutlaka bir gün.
Venceremos!

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta