Acım var derdim var tabibe gidecek param yok
Ete,kimiğe bürünmüşüm giyinecek libasım yok
Ben hep aç hep kederli hep yaşama muhtaçım
Ar,namus,şereften gayrı sarılacak bir şeyim yok
Ben hep ekip,biçip üreten işçi-köylü emekçiyim
Yaşamak için hep şu pazarlarda emeğini satan
Robotları,makinaları yapan,işleten ustayım ben
Yine bu düzende yoksul ve perperişan,aç kalan
Geşmişte köleydim pazarda alınıp satılan insan
Daima kırbaçlanıp,düvülendim zorna çalıştırılan
Ahırlarda,komlarda eşk,at koyunlarla yemlerdim
Akraba-i talukatımıla biz efendilerimize çalışırak
Özgürlük isyanımızda o yiğit Spartaküs bizleydi
Hz.Musa Firavun’a karşı savaşırken yanımızda
Kızıldeniz’i aştık o gün birlikte kölelerin tümüyle
Nice canlar verdik,bedeller tarihe yazıldık bizler.
Ortaçağ derebeylik döneminde olduk birer serf
Ağaların,lortların derebeylik düzeninde çalıştık
Meksiks’da ayaklandık alp Emiliano Zabata ile
Toprak reformu istedik Zabata yoldaşla birlikte.
Osmanlı zulmüne karşı o daima yanımızdaydı
Korkusuz yiğit Simvanalı Şeyh Bedreddin’imiz
Kılıç kuşanan ve gürze sarılan Rüşen Ali’ydı o
Bolu beyine korku salan can özümüz Koroğlu.
İmdadimiza koşan Karl Marx’tı filozofların piri
Yaşam felsefesi materyalizmi özüyle anlatan
Kapitalizmi,feodalizmi,faşizmi korkunçluğunu
Kardeşliğin-özgürlüğün,yaşamın gereklililiğini
Eğer dar güne rağmen halen direnmişsek bizl
Belki Nazım Hikmet’tız o sürgüne sürülen şair
Belki Yılmaz Güney’iz o eserleri tarihe yazılan
Deniz,Yusuf,Hüseyin’leriz özgürlüklere sevdali.
O saymakla bitiremez,mal’ı mülk’ü ve servetini
Çalar çırpar daima işçinin,köylünün her hakkını
Alışmıştır o deyyus o it gasp etmeyi ve çalmayı
Patron,ağa zengindir o şu dünyanın baş belası.
Dar güne düşmüşse bir çalışan aç ve perişansa
Eğer emeği gaspedilmişse patron-ağa beylerce
O yoksul kalmışsa eğer fakir,çalışmayan zengin
Müsebbibi kahrolası patron-ağa düzenidir bence
Homo erectusler’den çağdaşlaşan insanlara kadar
Demire şekil ve çeliğe su veren toprağı ekip,biçen
Köylü,işçi,emekçidir bu halklar zulümde kurtulacak
Bizlere yol gösteren şu diyaletik felsefenin öz ışığıyla..
17.04.2010
Yıldırım
Kayıt Tarihi : 20.4.2010 15:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ete,kimiğe bürünmüşüm giyinecek libasım yok
Ben hep aç hep kederli hep yaşama muhtaçım
Ar,namus,şereften gayrı sarılacak bir şeyim yok
Evet dostum,köylünün,işçinin,memurun ve dar gelirlinin hiç bir şeyi yok.Ama kocaman bir yüreği var,sevgi dolu,merhamet ve asalet dolu,onuru var,söyleyecek sözleri var.Yüreğine sağlık,güzel bir çalışma,selam ve saygılar....
Hz.Musa Firavun’a karşı savaşırken yanımızda
Kızıldeniz’i aştık o gün birlikte kölelerin tümüyle
Nice canlar verdik,bedeller tarihe yazıldık bizler.
bunca namussuzluğun, yalakalığın, dönekliğin, korkaklığın, kişiliksizliğin politikasına inat: duyarlı , daima bir umut diyen , direnen yüreğinize sağlık dost kardeş..
SAYGILARIMLA...
Ete,kimiğe bürünmüşüm giyinecek libasım yok
Ben hep aç hep kederli hep yaşama muhtaçım
Ar,namus,şereften gayrı sarılacak bir şeyim yok
İnsanlık zulum görmesin, herkes mutlu olsun diyorum..
Geçmişte krallar tanrı oldu..
Çağda ise madde tanrı oldu. .
Çıkar her zaman insana hakimdi
Çare.... alkış tutan eller kırılsın...
TÜM YORUMLAR (7)