Sinemizde vuracak döş mü kaldı?

Eskiden kuş seslerini dinlerdik,
Şimdi doğa da öten kuş mu kaldı?
Hayatı onlara bakıp anlardık,
Bülbüllerin öttüğü taş mı kaldı?

İnsanlar ne arar iken ne buldu?
Sonbaharla içime hüzün doldu.
Devir değişti ilkbahar yaz oldu,
Soğuklar bitti şimdi kış mı kaldı?

Kaç yıldır yerimizde sayıyoruz,
Vallahi biz ayakta uyuyoruz.
Her yapılan sahte göz boyuyoruz,
Dosdoğru yaptığımız iş mi kaldı?

Dert bizim içimize varıp indi,
Dünyanın derdi sırtımıza bindi.
Vura vura bağrımız örselendi,
Sinemizde vuracak döş mü kaldı?

Yusuf boşuna akıl yoruyoruz,
Kel başımıza çorap örüyoruz.
Her gece biz kabuslar görüyoruz,
Artık hayra yoracak düş mü kaldı?