mahzuna bir kuş uçar
gecenin karanlığında mahmur mahmur
süzgün süzgün kalkar
rüzgarın verdiği azapla çırpınır
deli kuş doğrusu
duyar yüreğindeki depremi
Canımı yakıyorsun her şeyim
Bir ok misali saplanıyor sözlerin göğsüme
Ağlatıyor, duvarlara bakıp dert yanarken
Üzmem, kırmam diyorsun ama ağlatıyorsun
Canın yanarsa ölürüm diyor
Canımı yakıyorsun ama ölmüyorsun
17'ydiler daha mektepli çocuklar
Çanakkale'ye uçtular inançtan atlarıyla
Yârin koynuna giremeden girdiler kara toprağa
306,307,308 hepsi düştü şu kandan göle
Güzide bulamadı Süreyyasını
2.Tümen yattı Arıburnuna kalkmadı
hayallerimi çaldılar üstat
kendim olduğum yeri çaldılar
gülüşlerin sahte olmadığı
bakışların nefretle dolmadığı yeri çaldılar
dünyama ışık saçan yeri
mahzenlerin kandilini söndürdüler
sevgi ,sevgi
ecele kadar sevmek
vakitleri durdurmak
gerçeği karşısına almak
iç çekişlerle yaşamak
nağme nağme bir şiir
sonbaharın sessiz ve sinsi soluğunu
boynumda hissederken
ulu çınarın yaprakları dökülmüşken
oturdum bir akasyanın altına
akasyanın o sessiz acı çığlığını dinlerken
o pembe tül perde serildi gökyüzüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!