7 Nisan 1932 - 7 Haziran 2012
Çakal-tilki tetikte, kuşlar konmuyor dala
Zurna normal havaya dönmüyor çala çala
Arıcıyı kementle boğdu ya eşkiyalar
Bir anda mor sinekler üşüşüverdi bala...
27 Mayıs 2008/Vakit
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Kemal hocamın haklı tarafları var,ancak bizler ne çareki Mevlana da değiliz,Yunus da değiliz.
Siyasetten hiç anlamayız,partili pırtılıda değiliz.
Kafamızı kurcalayan sorulara da kayıtsız kalamayoz.
MHP nin Başbuğunu (Allah taksiratını afetsin) 60 darbesini birlikte gerçekleştirdikleri halde,Başbuğ neden (yanılmıyorsam) Hindistana sürgün edilmiştir.
Sayın Bahçeli ve ekibi neden bu sürgünü gerçekleştirenlerin arkasında CHP den farksız dır?
Müsbet manada Milliyetçi kardeşlerim bu sorunun
cevabını Sayın Bahçeli ve ekibinden sormalıdır...
Beşinci Mevsim
Düştü can evime dördüncü cemre
Dünyayı üçüncü gözümle gördüm.
Dört yüz seksen beş gün çekti bir sene
On altıncı aya takvimsiz girdim.
Aynalara baktım korku gösterdi
Saatler her sabah kırkı gösterdi
Namlular, nişanlar Türk'ü gösterdi
Hayatım boyunca hedefte durdum.
Gül sundum yediler, koklamadılar
Armağan can verdim saklamadılar
Gittim... gelir diye beklemediler
Kaybolan gölgemi yollara sordum.
Getirdim yanıma ay'ı bir karış
Ölçtüm ki dağların boyu bir karış
Şehiri bir adım, köyü bir karış
Damlada denizdir en küçük derdim.
Savurdum, eledim, seçtim zamanı
Yaprak yaprak, tel tel açtım zamanı
Haftada üç asır geçtim zamanı
Nereye gittimse zamansız vardım.
Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
Yazık, kulaklara sığmadı sesim
Yaşadığım şimdi beşinci mevsim
Çağın çilesini sırtıma sardım
Abdurrahim Karakoç
Bir Aşk Bulsam
Bir aşk bulsam, yağmurunda ıslansam
Bir dost bulsam, irfanında beslensem
Bir dağ bulsam, sinesine yaslansam
Yalınızlığım bitermola, bilmem ki?
Abdurrahim Karakoç
Bereket
'Aşk' dedin, bağrıma soktun bıçağı
Akan kanım göl olmadan tükenmez
Sevda kokan bu yaranın çiceği
Petek petek bal olmadan tükenmez.
Hasret nedir? Yarına sor, düne sor
İnanmazsan dönder-aktar gene sor
Sensiz geçen geceleri bana sor
Saatleri yıl olmadan tükenmez.
Görsem derim biçimini, rengini
Kötü talih yüksek yapar engini
İçimdeki bu sevginin yangını
Kemiklerim kül olmadan tükenmez.
Dosta Doğru(sh. 112)
Abdurrahim Karakoç
Adamın biri , bir TİN tutturmuş gidiyor...Hiciv veya taşlama türü şiirlerde TİN'e bakılmaz , ANLAMA bakılır , kime veya neye dokundurduğuna bakılır...Bu tarzdaki şiirlerin bâzıları ASIRLAR boyu kıymetini yitirmez...Adamın fikirleri yavan konuşuyor...
Bambaşka
Doktor, benim derdim bambaşka bir dert
Ağrıyan yerimi sorma boşuna.
Yazdığın reçete değer mi zahmet?
Kağıtla kalemi yorma boşuna.
Kerem eyle, fayda vermez yardımın
Tıp ilminde çaresi yok derdimin
Her tarafı gurbet olmuş yurdumu
Düşünceme tuzak kurma boşuna.
Gönlüm yığın yığın hasret yüklüdür
İçimde tarifsiz keder saklıdır
Sökemezsin yaralarım köklüdür
Merhem sürüp, sargı sarma boşuna.
Dost yolları nakışlandı kanımdan
Sevdiklerim vergi keser canımdan
Sükûta muhtacım, ayrıl yanımdan
İncitip günaha girme boşuna.
Aşk koymuşlar ıstırabın adını
Alamadım yaşamanın tadını
Yapacaksan eğer bana yardımı
Öldür kurtar, ilâç verme boşuna.
Vur Emri(sh.98)
Abdurrahim Karakoç
Ayıp
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Sanma ki garibi eller düşündü.
Bebekler evlendi, yollar aşındı
Kozalaklar çınar oldu gel gayrı.
Hesap et, gideli sen gurbet ile
Otuz ay tutuldu kolay mı dile?
Hapisler, sürgünler, esirler bile
Sılasına döner oldu gel gayrı.
Gönlüm sende, gözüm yollarda durdu,
Saat isyan etti, takvim kudurdu.
Hasret hançerini bağrıma vurdu
Yüreciğim kanar oldu gel gayrı.
Emeği boşadır yuvasız kuşun...
Nerdeyse toprağa değecek başın.
Beni düşünmezsen kendini düşün
Herkes seni kınar oldu gel gayrı.
Vur Emri(sh.66)
Abdurrahim Karakoç
Aman Dikkat!
Haramsız mal azaldı, haramzade çoğaldı
Bu çağda helâl yemek büyük cesaret ister
İnsanı sıfatıyla anmak geride kaldı
Domuza domuz demek büyük cesaret ister..
29 Ekim 2005
Abdurrahim Karakoç
Alışkanlık
Bu kirli düzenin düzenbazları
Azrail'e rüşvet vermeyi dener;
Ölünce dünyanın en kurnazları
Torpille cennete girmeyi dener.
Abdurrahim Karakoç
Bazan fırsatlar 'çakallar' için doğar. Gün o gün. şiir o şiir, bir kaset bir hayatı söndürür.
Bu kada hızlı gitme sürücü, hareketin başımızı döndürür.
Şiir her mısra da çok ama çok şeyler ifade ediyor.
Anlayana bir dörtlük saz...
Mehmet YUSUFLAR
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta