Sinekler ve Anguslar
Uruguay dağlarında yağmurla yıkanmış derilerine, parlak,
Özgürce koşarlarken,
Bazen bir konardık üzerlerine, bir uçardık,
Aralarında ölen olduğunda üşürürdük üzerine.
Birgün:
Öncü sinekler insanların sesini duymuşlar, bir panik havası
Merak ettik, komşu dağın sinekleriyle, üşüştük insan sesine, oraya,
Angusları yüklüyorlar gemilere.
Gidiyorlarmış, belki bir lokma daha, daha tadamadan yağmurlu
Tenlerine…
Yapışıp kaldık.
Bir vedalaşma denemez tamamen sinek olmak işte!
Hep merak, merak etmek
Merak ederiz,
Dürteriz,
Isırırız,
Bazen şakasına
Ama çoğu zaman vampirce.
Bu kez merak daha fazlaydı, hem
Evlerini terk etmeleri gerekecek o deride
Dostlarımız vardı ve tüm orman duyduk insan…
…
Homurtularla kalktı gemi, geri gelin dedik dinlemediler;
Angus sinekleri dedik onlara sonra,
Sonra ve sonrasını asla öğrenmedik.
…
Gemi okyanusa açıldı, zincirsiz bağlamışlar inekleri,
Sanki
Auschwitz toplama kampına giden insanlar gibi; hınçla doldururmuşlar gemilere….
….
Kanatlarımız yetmez onlara yetişmeye, ufukta kaybolmadan önce, gemilere baktık öylece.
…
Sonra diğer günler ve gemiler…
…
Gemide:
Anguslar zifiri bir sıkışmamanın içinde kendilerine yer aradılar,
Sinekler önce şaşkın sonra uygun evler bulunca onların derilerinde…
Zaman, offf, öyle zalimdi ki geçmeyen günlerde…
Onlar bokun içinde, biz ise onların kanında parazitlerinde
…
Yiyecekler günler geçtikçe çoğaldı, çoğaldı, çoğaldı…
Karnımız patlayınca kadar larvamızın içi tıka basa doldu: kefiliyiz.
Çok keyifliyiz, hem de çok,
Okyanus havası bol yemek, bol seks…
Günler günleri kovaladı;
Bir gün öncesi ve gecesi aynılığın içinde çareler aradık.
Uçup nereye gidebilirdik ki?
Hem yiyecek bol, bol seks de var.
Ama eksik olan bir şeyler var:
Nereye gidiyoruz?
….
Uzun süredir sinek kralımıza hep bu soruyu sormak istedik ama korktuk
Sinekler kralı adını bize böyle dememiz için eğitti:
“Kerberos”!!!
….
Yanına zavallı elçiler gönderdik, sanırım çok kızdı, onları öldürdü,
Anladık ki Kerberos, yani kralımız da çok sıkılmış bu bolluk günlerinden;
Bir gün, aniden angusların derilerinde süren sarhoşluğumuz,
Kerberos
Aniden kükredi:
Uyanın, harekete geçiyoruz!
…
Gemi bir Akdeniz limanına yaklaşmış, sonradan öğrendik,
Yine bağırdı tok sesiyle:
Birazdan yeni topraklarımıza uçacağız: kirlenmemiş, nazik sinekler göreceksiniz.
Önceleri onları ürkütüp korkutmayın.
Sadece yeni topraklara dağılın ve öğrenin
Bu topraklar bize özgürlük mü getirecek yoksa…
…
Gemi limana yanaştı
Bir zaman sonra limanda insanlar vardı ellerinde hesap makineleriyle, gemiden indirilen angus etlerinin kilo hesabı
Helal gıda yazan kamyonların gölgesinde,
Anguslar için kapaklar açıldı, onlar da korkunç bir panik
Bizdeyse özgürlük vardı…
Yeni topraklar, yeni yaşamlar..
Hakan Karaduman
Hakan Karaduman
Kayıt Tarihi : 23.6.2025 19:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!