Sîne-i püryân oldum, aşkın derin sırrına
Tutuştum, büryân oldum, hicrân ile nûruna
Hakk'adır benim aşkım, Allah'ım yeter bana
Tutuştum, büryan oldum, hicrân ile nûruna
Sîne-püryân: Kalbi yanmış, yüreği yanmış, sinebiryan olmuş.
Büryân olmak: Yanmak, kebap olmak
Ah, Günebakan! zamandan bezmiş,
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,
Devamını Oku
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,




Kıymetli dost (Ülkü Şahin 1), yapıcı eleştirilerinizi dikkate alarak gerekli tashihi yaptım. Katkılarınızdan dolayı teşekkür eder, şükranlarımı sunarım.
Hakkın narına değil de nuruna hasret duymak gerekmez mi Cemalettin bey kardeşim? Nar ateş olduğuna göre ateş ise cehennemde bulunduğuna göre nar'a iştiyak duymak pek akıl karı olmasa gerek?
Hayırlı sevdalar efendim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta