Aşağıdan bir çığlık. Bekle geleceğim. Senin yerin var.Sen aslında bir sorusun.Sorunlarıma ve sorgularıma sargısın.Seni tanımsız gördüm.Sözlüklerde seni aradım.Tanımın yoktu.Yoksun.Var ediliş tümlenen br oyun mu? .Z inde olman gerek Zind Avesta’dan beri ruhsal bir duruluş ve duruş var.
Nerdesin? Neyin var? Ney çalar mısın özüne?
Burada olmak orada olmamaya benzemiyor.Ruhunun zikzaklarında adına kitabeler okundu.”Sen”,”sensizliğe” yapım eki.”Ben” bir adıl.
Kendi yerime geçtim
Kendim oldum.
Özledim.
Nergis olmadım. Mecnun olmadım. Romeo hiç olmadım. Biraz kendim oldum.
Tutuluşun tuvallerinde kendimi gördüm. Aynamda ruhumun buğusu. İçsel bir çözülüş büyülendi. Hazır değilim.Bir nida! Bir doğuşun ve kavuşun sesi.
Sesleniyorum.
Beni duyma. Anımsa, sadece hayata bırak. Karmakarışık denklem içindeyim.Sen bir pay hemde payda.Elde var kavuşamadığımız her şey.Seni böldüm,ben çıktım.
Arayış…İşte aslımızın aslı…
Benimkisi aşkın aralanışı.Aşk ki:”Yaratılmadan önce bağlanış,yaratıldıktan sonra arayış.”Bir bağlanışın arayışındayım.
Yanıtın ne? Benim misin? Bak benimleysen bu bir sana sunu.
Değilsen mutlak.
Ki mutlak her zaman mutlak.
Seninle olma yolculuğum sürecek.
Tek mutluluk var.Değişmez mutluluklarda değilim.Gidişim ve gelişim sana.
Var mısın? Bana değil.
Var mısın? Varlığın Mecnun’u,Ferhat’ı,Kerem’i,Memo’yu,Romeo’yu tümlüyor.
Gözlerinden güneşler türüyor.Aşkın kıtası apaydınlık.Beyazlara beyansız hisler ekleniyor.Kökün çok sağlam.Ne eklense meyveleniyor.Ya hu! Ya demek için güzel yaşamak mı gerekiyor? Bir soru sormuyorsun.Hayatın soru.
Tüm cevapların bana.Tüm doğruların biraz yanlıştır.Bunu bil.
Bilmek yetmiyor. Bilindik yaşamak ve bilince bilenmek gerek.
Yaşıyor olmak seni sevmenin gereklilik kipi.
Sevmeliyiz.
Ne kadar sevmeliyiz?
Nasıl sevmeliyiz?
Hasretinle tornadolar esiyor. Esrik bir türkü çalınıyor ruhsal buluşmamızın buluşunda. Aynı türkünün nakaratındayız.
“Sen gül oldun gül bana
Ben bülbül oldum türkü oldum sana”
Kitabi bir bakışla geldim.Yüreğimdeki mürekkep yetiyor.Mürekkep kokusuyla geldim.Her yanım yazı.Yazı bekliyorum.
Ya 18.Ya 19.Ya 20 Haziran…Hep bugünlerde sevenlerin artıyor.Seni bekliyorum.Allı pullu,kalemli,açacaklı ve alacaklı ol.Yanında silginde olsun.Silersin beni belki.Yanlışlarını sil,sevinçlerini sil.Belki beni silersin.Hislerine volkanlar bağlamışsın.Her an bana patlamanın fayındasın.Artık kırılsan fay hattı.Artık sarsmalısın ve sarılmalısın bana.
Ağlama yanımda.Yine bir zil sesi.Haydi aynı sınıfa…
Bir sınıf olduk.Bir hesabın çözümsüzlüğündesin.
Adın kadar değil heyecanım. Sonucuna kadar her şeyi tanımsız, sınırsız, önyargılı ve stresli bekliyorum.
Bir gün…
İşte her şey bir gün…
Sen bir gün kadar özlemlisin. Sana geldim gün gibi, güneş gibi düğün gibi...
Bugün oldu artık.
Geldim.
Gördüm.
Sevdim.
Adına neler yaptım ki? Nelere katlanmadım ki? Yaşadıklarımı bir ben bilir bir de Allah.Heyecan,stres,önyargı,daha nice duygular yaşadım.Her gün eridim senin için.Özel hayatımın her şeyi sana yön oldu.Kimsesizler gibiydim.Yapayalnızdım.Sırf sana gelmek için.Ki hayat senden sonra başlıyor.Lise sondayım.Bu bir sondur sana gelmek için.
Neden bu kadar özel ve gizemlisin? Seninle sen olmak için bir ömür yetmez; ama sen diyorsun gel”3”saatte çöz saçlarımı.Ben bir rüzgarım; ama sen bir bulut…
Kayboluyorsun.Ruhunda atomlar yüklü.Tarzın aynı.Nabzın aynı.Nazların aynı.Ben aynı değilim.
Bu yıl seninleyim.
Beni sev ve değiştir.
Geleceğim sana
Ki Geleceğimsin.
Gelmekle gitmekle arasında binlerce gelgit.Sen orda hem deniz hem ay.
Bu yıl benim yılım. Sana gelmek için 11 yılımı verdim.Bir ömür yakışıklısı,bir yazgı takipçisiyim.
Yarışım karış karış. Barışığım sorularınla cevaplarındaki naza alıştım.
Alıştım.
Çalıştım.
Yarıştım.
Geleceğim sana.
Ki Geleceğimsin.
Dedim ya, düşlerin asla sorgulanmadığı, yasakların hiç olmadığı, yalnızca kalemlerin çözdüğü saçlarındayım.Heyecanlıyım,her telinde bir tuzak ve zorluk akıyor.
Saatlerin hiç tik-taklara durmadığı,nefes alışlarımın değiştiği anlardayım.Düğünle ölüm gecelerinin karışımı gibi bir duygu. Soru çözdükçe seni yaşıyorum.
Her cevapta yeniden doğar, her sayfa bitişinde gazel olurum,türkü türkü çalınırım sende.
Bu bekleyişin yılları çaldığı anlarda, yarınıma atılan bir imza oluyorsun.
İçimde en sabırlı bekleyişlerin saliseleri seninle benim arasında kaderin izniyle geleceğe oynar.
Sınavı yaşamanın rengi kara olur, yara olur, yeşillenir, sonuçlara kadar meyve olur.Sonuçlardan sonra meyveden,her şey yapılır; ama bazı meyveler gelecek vermeyebilir.
- Binlerce çocuk ağlar ruh sınırında. Gönlümüzdeki bakir hayaller susar,gerçekler ilk kez gençliğimizin en manalı dersinde gün yüzüne çıkar.Ekmek meğer, sofrada yediğimiz basit bir şey değilmiş, seni çözerken, senle meşkleşirken anladım.
İçimizde hiç eskimeyecek, hiç eksilmeyecek, hep söylenecek şarkılar.
Adına, ilmi sanayiler kurulduğu çalışma yurdumca otağ kurdum işte. Yağmur duasına gider gibi her gün hem çalıştık, hem güzel bir geleceğin damlası olarak kariyer şehrime inmeni bekledim sınaviyem
.
Kayıt Tarihi : 14.9.2009 20:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!