Batı etkisindeki Türk Edebiyatı’nın yeniliğe açık öncülerindendir.1826 yılında İstanbul’da doğdu. İbrahim Şinasi, 1849’da Büyük Reşit Paşa’nın desteğiyle eğitimi için Paris’e gitti.Burada dört-beş yıl Maliye okudu.Lamartine,Descartes,Montesquieu gibi filozof ve şairlerin etkisinde kaldı.
O:’Asya’nın ihtiyar aklı ile Avrupa’nın taze fikirlerini birleştirmek ‘düşüncesiyle yola çıkmıştır.İbrahim Şinasi, Türk Edebiyatı’na birçok yenilik getirmiştir.Edebiyatımızda ilk noktalama işaretleri onun tarafından kullanılmış, batılı anlamda tiyatro ve özel gazete anlayışı onunla başlamıştır.1860’ta Tercüman-ı Ahval,1862’de Tasvir-i Efkâr gazetelerin çıkarırken amacı halkın tercümanı olmak ve halkı eğitmekti. Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi edebiyatımızdaki ilk makale olarak olarak kabul edilir.
Şinasi akıl ve mantığı öne çıkaran bir düşünce adamıdır.Klasizm’in etkisindedir. Şiir,tiyatro,makale,eleştiri gibi türlerde eserler vermiştir.La Fontaine’den yaptığı fabl; Lamartine,Racine,Jilbert ve Fenelon’dan yaptığı şiir çevirilerinin yanı sıra dil ve folklor araştırmaları yapmış atasözlerimizi derleyerek bir kitapta toplamıştır.
Şinasi gazete,tiyatro gibi türlerde daha yalın bir dil kullanmış,halkın anlayabilirliğini esas almıştır. Aruz veznini kullandığı şiirlerinde Divan Şiiri’nin Kaside,Gazel,Kıt’a gibi nazım biçimlerini kullanmışsa da Divan Şiiri’nin mazmunlarından uzak durur.Söz sanatlarını; özellikle teşbih istiare ve mecazı bolca kullanır.Dilde sadeleşmeye çalışmış kendisinin ‘Sâfi Türkçe’adını verdiği bir dil kullanmaya çalışmıştır.Biçemde yaptığı yenilik biçime çok yansımasa da içerik yönünden çok sağlam şiirler yazmıştır.
Şinasi’den önce bazı denemeler yapılmış olsa da batılı anlamda sanat değeri taşıyan ilk tiyatro ‘Şair Evlenmesi’dir.Bir perdelik bir oyun olan Şair Evlenmesi’nde görücü usulüyle yapılan evliliklerde görülebilecek sakıncalar,rüşvet gibi toplumsal yanlışlar işlenir.
Şinasi,Türkçe bir Sözlük hazırlamak için1865’te gittiği Paris’te uzun süre çalışmış; ne yazık ki 1869’da döndüğü İstanbul’da bu sözlüğün basımını bitiremeden, 1871’de ölmüştür.
Eserleri
Şiir:Müntehâbât-ı Eş’ar’ım
Tiyatro:Şair Evlenmesi
Atasözleri:Durûb-ı Emsâl-i Osmaniye
Makale:Müntehâbât-ı Tasvir-i Efkâr
Şiirlerinden Örnekler
Arz-ı Muhabbet’ten
Eşi yok bir güzeli sevdi beğendi gönlüm
Kıskanır yine kendi gözümden yine kendi gönlüm
Yaseminden bile naziktir o boy bos anda
Sarmaşık-vâri sarılsam eğilir ol anda
Candan ülfet edeli öyle civan dilber ile
İstemem gayrısını hur-u melek olsa bile
Mest olup zevk-i muhabbetle o gözler bayılır
Serpilince yüzüne gözyaşım amma ayılır
Kendi hüsnünden utanmış da kızarmış yanağı
Yüzün örtüp kapamış saçları baştan ayağı
Şinasi
…………………………………………………..
Kaside(Mustafa Reşit Paşa için)
Sensin ol fahr-ı cihan-ı medeniyet ki hemân
Ahdini Vakd-i Saadet bilir ebnâ-yı zeman
Kalb-i millete vücûdun ulu bir mucizedir
Bunu fehmeylemeyen müdrike-i âcizedir
Şem’idir kalbimizin cân ile mâl u namus
Hıfz için bad-ı sitemden olur adlin fânus
Ettin âzâd bizi olmuş iken zulme esir
Cehlimiz sanki idi kendimize bir zincir
Şinasi
……………………………………………
-Sâfi Türkçe-
Göğe mi erdi başım yeryüzüne indimse
Var mıdır bencileyin yıldızı düşkün kimse
Şinasi
Kayıt Tarihi : 28.2.2010 14:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!