kurşun damlalardı
ağırdı alabildiğine
vurdu da kırdı boynumu
önü süt liman
ardı kayalıklardı
cepken bile açamadım
yere çaldı keyfimi
akşamın dallarına sarılıp
çıktım aynaya
döngel zamanıdır
beşbıyık bayramı
kelem tarlaları da göğermiştir
her taraf mavi
yıldız topluyorum sokaklardan
bastığı yerler kırılıyor bir bir
uykuma düşüyor Ayhatun
merhaba sınar hanım
gelişi de gidişi de
kaşları da gözleri de
akşam aldatması
seni hayın
seni zalım
sevdası zından
böyle m’olur sahralara su yürümesi
bak gecenin saçlarını saldık
geceliğini giydirdik
beleyip ninniledik
gene ayakları açıkta kaldı
bir haziran soluğuyla
otursan ayak ucuna
kıyamet mi kopar
sonra düş tüyü yataklarımıza
temmuz sıcağı
yüzer gezer telâşınla bırakıp gitsen
zaten zehrimiz dolanıyor damarımızı
dünden doldurduğumuz
kaçıncı sabaha kurulduğu
bilinmiyor saatin
sınar akşamı çalıyor her gün kapımızı
açıyoruz hasretliğin serabı
açıyoruz
çocuk tavsurlarımızın arabı
hemen de düşuzunlarımızı yakıp
kollarımıza koyuluyoruz
hadi söyle
kökünden yülünmüş teleklerle
gaga boyun kaçıncı tepeye
“karaşın” domdomlardı
kördü de körlüğüne
vurdu da yardı yazgımı
önü çoban aldatan
ardı alaşafaktı.
Ali Tekmil / 09.10.1996 – Urla.
Ali TekmilKayıt Tarihi : 24.5.2007 21:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Tekmil](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/05/24/sinar-aksami-1.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!