hani sen bir çare zandın mirim
o zaman ben neden hâla şarésizim
Yukarda durup sen mi rendeliyorsun yağmurları vagonlarıma
Yoksa zaafını bilmediğim bir tanrının kızgınlığı mısın
Kâh gülü
Alın örtüsü bir mecmua
Etik Pazar ve Cuma
Ve aksa
Kural kutsalsa
birikmiş bir ses topluluğu çaldım kızışmış bir ülkenin ciğerinden
geçmişinin yarasına merhem olur diye...
ey Musa habersizi
ey ay yüzsüzü
Ya sadece isimler değişiyor ya da ben kendimi kandırıyorum
Sen bana yeniden seslen diye her şey orada bekliyor bizi
Rose
Kılığım
Göğü yüzüne düşenin , gönlü yol’a mı düşer
ilk adımladığın toprak
rüzgar zamanı geldiğinde ilk neleri savuruyorsa
bil ki son adımladığında da aynı şeyleri savurur
şina
sesine her yaklaştığımda
cızırtılı bir inkarla kıyafetlerimi ödünç alıyor bu şehir
hangi yasağın hükmü ile tedirgin suallere gülümsüyorsun
sesinin avazında delirircesine yüreğime saplanan
kendi kavminin çığlığı değilmi
Fon yağmurun terinde nemliydi
Tuzu akıyordu yaşantıma
Düşsel bir eylemdi belki, eğildi hayat
Islak bir türkü göledi rendelendi vagonlarıma
İç işlerim az biraz hüzzam
Çarezan
hani sen bir çare zandın mirim
o zaman ben neden hâla çarésizim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!