Sinan Özçelik Şiirleri - Şair Sinan Özçelik

0

TAKİPÇİ

Sinan Özçelik

Sanki senin yokluğunu bekliyormuş her şey
Gittiğin günden beri
Yüzüm gülmedi be dostum
Yalnızlığın yumağı
Sardı dört bir yanımı
Kördüğüm oldu yollar

Devamını Oku
Sinan Özçelik

Ne sözlere baktım ne dönenlere
bir tek seni bildim seni tanıdım
ne yılları aradım ne zaman saydım
bir tek seni sevdim sana bağlandım
sende beni bırak git gideceksen

Devamını Oku
Sinan Özçelik

Canımı acıtıyor
Sensiz geçen her dakika
Öylesine özlemiş ve öylesine susamışım ki aşk’a
Sanki yıllar önce tanımışım seni
Kaybedip bulmuşum gibi
Canımı acıtıyor sensiz doğan her güneş

Devamını Oku
Sinan Özçelik

Kapat gözlerini meleğim
Uyuyalım birlikte
Zaman dediğin ne dir ki
Biter gider elbette
Hadi sokul yanıma
Ellerim bedenini sarsın

Devamını Oku
Sinan Özçelik

Ne deniz kenarındayım
Ne yıldızlarının altında
Sadece sessiz ve sensiz;
Bir yerlerdeyim
Ne kuş cıvıltısı var etrafta
Ne rüzgarın sesi

Devamını Oku
Sinan Özçelik

Kıyısında beklerken gecenin gözlerim dalar öylece düşünürüm. Saatin önemi yoktur vakit ne kadar geç olursa olsun.
Özgür ve sınırsız düşünürüm sonra kalemim elimde yazmaya başlarım seni hayatı yaşananları. Hüzünlüde olsa mutluda olsa yazar kalemim karşı koyamam. Bir ahenkle eşlik ederim satırların arasında kayboluşuma.
Yolum adresim yoktur bir çıkmazda gibi cümleler çığ gibi büyür. Katlanır katlanır kederden eser yoktur bir damla hüzünden başka. Gönlümü alır kalemim. Kimseye üzdürmez hemencecik sarar yaralarımı. O parmaklarımın arasında dans eder bende göz ucumla takip ederim olanları. Büyüsü öyledir ki aldırmaz geçen dakikaları hatta saatleri. Koy verip giderken yalnızlık. Nazlı gelin gibi doğar pencereme güneş ısıtır içimi. Gözleri kan çanağı olan çocuk gecenin karanlığına gömülür. Kaleminde takati kalmamış yorulmuştur. Parmaklarımın arasından kayıp gider usulca… Vakit ayrılığın vaktidir. Fonda çalar bir hüzzam sevda. Gönlümün gülleri solar elveda derken. Bekleyecektir bu parmaklar tekrar bir araya geleceği geceleri. Ne zormuş insanı sevdiğinden koparmak toprağından ayırmak çiçeği ve gelmeyeceğini bile bile uzaklardan haber beklemek yolları gözlemek belki diye. Köşesinde resmini koyup karşında konuşmak aynaya baktığında hala bir umut gelecek gelecek diyebilmek. Gidenlere yakılan türküleri anlaya bilmek. Ahhh yarim istanbul’u mesken mi tuttun gayrı dayanacak gücüm kalmadı tükendim bittim yokluğunda soğuk yatağıma yatmaktan sen diye yastığıma sarılmaktan. Dillerden dökülen sözler olmasaydı gözler ağlamazdı gözler ağlamasaydı sözler dudaklardan asla dökülmezdi.. Avuçlarımın içinden kayıp giderken bir daha gelmeyeceğini kabul edebilmek. Bunu bedenin her hücresine anlatabilmek hadi anlattın diyelim gözleri ikna ettin diyelim sözleri de ikna edebilirim peki kalbim ona kim anlatacak gittiğini ona kim inandıracak gelmeyeceğini. Bu sesiz çığlığı kim duyar kim anlar sitem değil bu sözler sadece çaresizlik.
Bir tümör gibi dağılırken beynimde hançer gibi saplanır son sözlerin. Bitti artık oyun perde kapanmakta. Kendimi keybettim hükümsüz aranmakta….

Devamını Oku
Sinan Özçelik

Kalemimi kırsa da yalnızlığım
Umudum tükense de hayata dair
Senin yüzündeki tebessümü
Bir ömre değişmem
Gönlümün gülleri solar
Üzüldüğünü hissetiyim zaman

Devamını Oku
Sinan Özçelik

Bir bebeğin ağlaması gibidir Saf ve temiz
Gülüşü candan
İnsana hayat verirdi sözleri
Yalnızlığımda sığına bileceğim tek liman
Dostum can yoldaşım
Issız geceler esir almış bedenimi

Devamını Oku