Yıl 1919 Mayıs'ın ondokuzu
İşgal altında ülkem dağıtılmış ordusu.
Anadolu perişan şimdi gözler yollarda,
Bandırma vapuruyla Atam azgın sularda.
Karadeniz hırçın kız Karadeniz dalgalı
İstasyonda bir kadın gördüm dün akşam.
Perişandı üstü başı, kirliydi elleri.
Ağlıyordu kadın hiç durmadan, yavrum diyordu.
Geçiyordu insanlar yanından hiçbiri kadını görmüyordu.
Ne yapmalı şimdi? Bu kayıtsızlığın kaydını mı tutmalı,
Yoksa bu kayıtsızlığa mı katılmalı!
Ataların en büyük mirası bize,
Tarihe iz oldu güzel Türkçemiz.
Yollug Tigin vurunca ilk darbesini,
Geçmişe yüz oldu güzel Türkçemiz.
Devirler değişti o hep gelişti.
Bu gün yirmi üç Nisan
Bu gün bize armağan.
Tüm cihan karşımızda
Tüm cihan bie hayran
Açıldı büyük meclis
Sabır,bekleyiş,umut
unut,unut,unut...
Unut gidenleri
Giderken unutttum diyenleri.
Sağanak,tipi,yağmur
Sen tütün rengi akşamlarımın mistik havası
Ayın denize düşen aksi,yıldızların dansı,
Kadehimde bir yudum şarap kırmızıyla beyaz arası.
Sen rüyayla gerçek arasında bir yerde duran
Sonra bilinçaltımın derinliklerinde beni saran büyü:
Siyah beyaz zamanlarda yitirdik masumiyeti
Ve vazgeçtik kırmızıya dokunmaktan.
Yeşili sevdik bir tek
Ertelerken tüm seviçleri.
Hayat geçip giderken yanıbaşımızdan
Türküler söyledik.
Ya yak tüm hasretleri
ya öldür beni,
Ya can ver can suyundan
ya öldür beni.
Bugünlerde daha da büyüyor içimde hüzünler,
Daha da bir kök saldı yalnızlıklarım.
Oysa çıkıp nice acıların içinden
Bir vagon dolusu ümidi yüreğime doldurup
Sana gelen trenin ardına takılmıştım.
Sen benim gözpınarlarımda biriken bir damla yaşsın.
Hani o kirpiklerimin ucuna kadar gelip
Sonra aynı yolu takiben,
Gönlümde yeşeren bir tutam menekşeye can veren.
Senin de bir hikayen olmalı elbet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!