Sihir gibi bir kızdı
Gözleri karanlık bir yoldu
Bir kez bakan yolcuydu
Dönüşü yoktu
Adam sihre inanmazdı
Sakalım değil
Derdim gür benim
Suratımda
Derdimin müridi çok benim
Bin olur biri
Güçlenirler her seferinde
Eyvahlar olsun düştüm gözünden
Üstüm başım toz toprak
Kaldırdım başımı bin pişman
Baktım ki boşluğu dolduran sen
Uzun bir ayrılık oldu her şey
Elleri gül dalıydı
Tutmazken içim yanardı
Tuttum
Kanattı
En çok sohbetini sevdim
Sesi tatlıydı
Gün benimdir gezerim
Benimdir gece sevişirim
İnanmam gerçeğe gülerim
Yaşarım dünyayı yalan
Öldürdüm akrebini zamanın
Bana zararsız devran
Yaradanın kuluyum
Yalnızlığın yâriyim
Toprağıyla gezen diriyim
Sevap olsa güzele bakmak
Ne büyük sevaptı
Sana bir kere bakmak
Helal olsaydı eğer
O güzel endamın
Gece saçlarınla gelir baskın gibi
Alır götürür bu çaresiz başımı
Batmıştır aklımın o selim güneşi
Şafak uzaktır unuturum sabahı
Tükenirim umutlarımla beraber
Kalbimde elma aklımda ceviz
Nasıldır şimdi köydeki yerimiz
Dişimde kamaşan tadı bizim eriğin
Can yakıyor artık hasreti memleketin
Kulağımda sesler gözümde harman yeri
Bulut bulut göğe yazılan kara
Kömür tozu bir umman var başımda
Patlayacak bu hava barut sanki
Taşaşacak üzerimize kum gibi
Bulut bulut göğe yazılan kara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!