 Sinan Bayram Diyarbakırlı, 1993 doğumlu bir yazar olarak 20 yıldan fazla bir süredir şiirle iç içe yaşam sürüyor. Edebiyatın ve sanatın farklı alanlarına olan derin ilgisi, hem yazma sürecini hem de hayat görüşünü şekillendiren önemli bir etken olmuştur. "Hücremin Yalnızlığı" adlı şiir kitabı, dil ve duygu dünyasının yansıması olarak edebiyat camiasında kendine bir yer edinmiştir.Şiirleri gazetelerde yayınlanmış, radyolar da okunmuş seslendirilmiş, çeşitli sitelerde sayfalarda, gruplarda günün seçkisi seçilmiş ve her türlü takdir görmüş, beğeni kazanmıştır .Sinema, tiyatro, felsefe ve edebiyat ilgi alanları arasında yer alıyor; gezmeyi, okumayı, yazmayı ve araştırmayı seviyor, bu yolla dünyayı daha derinlemesine keşfetmeyi hedefliyor. Aynı zamanda mistik konulara olan ilgisi, hayatın ve varoluşun sırlarını arama yolunda ilham kaynağı oluyor kendisine. Yaratıcı beceriler ve insanlarla fikir alışverişinde bulunma konusunda güçlü bir tutkuya sahip. Beyin fırtınası yapmayı, farklı bakış açılarıyla etkileşimde bulunmayı seviyor ve  fayda sağlayacağına inanıyor her zaman.
Sinan Bayram Diyarbakırlı, 1993 doğumlu bir yazar olarak 20 yıldan fazla bir süredir şiirle iç içe yaşam sürüyor. Edebiyatın ve sanatın farklı alanlarına olan derin ilgisi, hem yazma sürecini hem de hayat görüşünü şekillendiren önemli bir etken olmuştur. "Hücremin Yalnızlığı" adlı şiir kitabı, dil ve duygu dünyasının yansıması olarak edebiyat camiasında kendine bir yer edinmiştir.Şiirleri gazetelerde yayınlanmış, radyolar da okunmuş seslendirilmiş, çeşitli sitelerde sayfalarda, gruplarda günün seçkisi seçilmiş ve her türlü takdir görmüş, beğeni kazanmıştır .Sinema, tiyatro, felsefe ve edebiyat ilgi alanları arasında yer alıyor; gezmeyi, okumayı, yazmayı ve araştırmayı seviyor, bu yolla dünyayı daha derinlemesine keşfetmeyi hedefliyor. Aynı zamanda mistik konulara olan ilgisi, hayatın ve varoluşun sırlarını arama yolunda ilham kaynağı oluyor kendisine. Yaratıcı beceriler ve insanlarla fikir alışverişinde bulunma konusunda güçlü bir tutkuya sahip. Beyin fırtınası yapmayı, farklı bakış açılarıyla etkileşimde bulunmayı seviyor ve  fayda sağlayacağına inanıyor her zaman. 
 
Eserleri
Hücremin Yalnızlığı kitabının yazarı
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!