Süzgeçleriyle şiir yazan
Kocaman bir sazan
Islık çalıyor umursamadan
Okunurken sabahki ezan
Dar gelmiş ona göller
Biramla iskeleye oturmuṣken bir gece
Altımdan geçti fenerli bir dalgıç
Balıklara sorsan tam bir ṣarlatan
Simsiyah suları parlatan
Yüzdü yanıma uzaktan paletli yıldız
Yanıma yaklaşınca korkuttu beni deli
Dolmuṣ dolmuṣ
İyi de olmuş
Ama yer yok
Bir yolcu vites kolunun üstüne oturmuṣ Ben ayaktayım
Şoför freni köklüyor, coṣmuş
Ben yerlerdeyim
Balkonumda üzüm bağları
Şarabım hafif ekşi
Nehire yanaşan kuş sürüleri
Ötüşleri suyun sesini bastırıyor
Savaş meydanlarında perdeler aralanırken
Mermilerin şiddetli alkışları duyuluyor
Bu kim bilir kaçıncı seans
İnsanlar bir hiç uğruna vuruluyor yine
Biz ise izliyoruz
Bir yol düṣün
Yolun üstünde tepinen filler
Fillerin altından geçen karıncalar
Kim bilir onlar kaç yaşındalar?
Devran dönüyor
Bugün 5 lira yarın 10
Çorap atlet beyaz don
Et lüks, peynir ateş pahası
Altı delik devlet kumbarası
Çeşit çeşittir insanların mizacı
Kimi yüzüne güler
Ama yoluna taştan duvarlar örer
Ve sen o duvara bodoslama girerken
Arkandan da bir tekme atar bu iyi kılıklı kötüler
GÜNEŞİN DOĞUM GÜNÜ
Güneş göründü sonunda
Uzun bir aradan sonra
Haylaz bir çocuk gibi aşşağıya bakıyor
Perdelerin arasından
Koca yaz tuṣ olmuṣ
Eylül devriliyor
Vakit bir ṣeyler karalama vakti
Kelimeler yazılacak kıvama geldi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!