Sen yalancı aşkların vefasız kadını
Ben umarsız sevgilerin çıkarsız aşığı
Sen yeni bir aşka öpücük atarken
Ben adet etmişim geride kırılan şeyleri toplamayı
Seni hayatın her deminde yeni bir aşk bekler
Benim gönlümse sakattır; ya da hala emekler
Ağa oğlu Mustafa
Paşa oğlu Mustafa
Beyin oğlu Mustafa
Senin kimin var bre deli Mürteza
Senin bildiğin iki kelime:
’’Seni seviyorum’’
Ankara’ya yağmur yağıyor 14 subat’ta,
Karanfil’de bir ben dolaşıyorum zilzurna sarhoş
Gökyüzü deniz olmuş damla damla sarıyor beni
İstanbul’dan bir rüzgar esiyor hafif hafif
Serin,
Ama; buram buram sen kokuyorsun.
Dün gece
Sen yoktun
Ben vardım sokaklarda, tek başıma
Sen yoktun
Ben dolaştım bu ıssız yollarda
Şu ahşap evin karşısındaki bozuk sokak lambasının altında
Vefasız.
Vefasız.
Sevdim seni.
Kapılıverdim aşkının seline hiç farkına varmadan nereye sürüklendiğimin
Dudaklarından dökülen şiir o kadar güzeldi ki
Söz verdim
Ben dizlerine kapanıp şefaat dilesem Senden
Sen o pak ellerini kaldırıp Huda’dan bana mağrifet dilesen
Sonra tutsam da huşuyla öpsem o mübarek elini
Uzanıp sürsem yüzümü o Mukaddes nura
Bir daha atmamak üzere kalbim işte o an duruverse sevinçten
Azrail uçup gelse başucuma bilmediğim bir yerden
Dudakların gülizarımın en nadide goncası
Gözlerin içimde yanan ateş
Bakışların ruhumun en tatlı hülyası
Güzelliğin hurilere eş
10.01.2003
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!