Sîn'den Ne Haber? Şiiri - Mehmet İslami

Söyleyiniz bana akil olanlar
Dün çarık dikilen gönden ne haber
Yedi deniz üç kıt’ayı talanlar
Nesebsiz; yâhûdî bönden ne haber

İnsân sûretinde deverân eden
Tağutu emmâre peşinde giden
Tilkilerle tavuk sürüsü güden
Domuz, potağından, cinden ne haber?
Bağımsız ülkeyi masalı yalan
Kim senden pancarı, haşhaşı alan?
Merkez bankasına hissedar olan
Satılmış beyinli ünden ne haber

İslâmi kisvenin içine giren
Mümini canını düşmanı gören
Hep haram yedirip haram içiren
Düzenbaz, harami hînden ne haber

Yayladan yaylaya konup göçerken
Şeytan gibi Besmeleden kaçarken
Elin ektiğini gidip biçerken
Arpadan buğdaydan undan ne haber?

Dedesi, babası, anası yalan
Çizdiği entrika proje, plân
Sırtta cübbe, başta kippası olan
Keçiden koyundan yünden ne haber?

Yedi düvel etrafını kuşattı
Yüce Allâh kızın tuğla döşetti
Ebâbiller düşmanlara taş attı
Zülfikâr kılıçtan kından ne haber?

Akından dönmezdi dedelerimiz
Atından inmezdi dedelerimiz
Şeytana kanmazdı dedelerimiz
Şark garp cenûb şimâl yönden ne haber

Elleri kazandı emeği yedi
Ölüm olduğunu bilseydim dedi
Süleyman beşyüz yıl sakalsız idi
Ömür sermâyesi sinden ne haber?

Öyle bir gelişin var paldır küldür
Yâhûdî emretti, gülleri soldur
Yüz senedir akıttığın kan seldir
Arkan viranedir önden ne haber?

Kötülük; kimsenin yanına kalmaz
Kökü derindedir bu güller solmaz
Zâlimler dünyaya hükümdar olmaz
Ati bir umuddur dünden ne haber?

Bir yudum su iste der gör satıdan
Diyecektir; boru çıkmaz katıdan
En büyük âlâmet olan, batıdan
Güneşin doğduğu günden ne haber?

Bu âleme geldim imtihân için
Aside var olan intikâm için
İSMÂÎL’e bedel cennetten koçun
Taş kesen bıçağım, senden ne haber

İSLÂMİ: ben şafakta, seherdeyim
Sâlih sâdık olan herbir serdeyim
Dünyâya gelip durduğum yerdeyim
Yönüm kıble, sekiz yönden ne haber?